Ebü'l Hüseyin Haddâd Hirevî
NANKÖRE İYİLİK EDEN!.."Azarlaması çok olanın arkadaşı az olur. Kim fâcir, zâlim kimseye yardım ederse, onu günahlara karşı kamçılamış olur. Kim alçak kişiden meded umarsa, kendisine ihânet etmiş olur. Kim ilmiyle âmil olmayandan ilim öğrenmek isterse, câhilliğini arttırmış olur. Kim ahmak adama ilim öğretmeye çalışırsa, şüphesiz ömrünü faydasız bir şeyle geçirmiş olur. Kim nanköre iyilik ederse, nimeti zâyi etmiş olur."
"Her şeyin bir zekâtı vardır, aklın zekâtı da uzun uzadıya hüzünlenmek ve derin derin düşünmektir. Bu yüzdendir ki, Resûlullah efendimizin hüznü aralıksız ve kesintisizdi."
"Her kim dünyâyı dost edinse, iki cihânın şerrini, kötülüğünü başına alır. Zirâ iki cihânın saâdeti dünyâyı sevmemekte, felâketi de dünyâyı sevip tapmaktadır."
"İnsanın, yanında bulunanlarla tatlı tatlı sohbet etmesi, onlara güzel ahlâk ile davranması, geceleri sabaha kadar ibâdet ile, gündüzleri hep oruçlu geçirmesinden hayırlıdır."
"Bir kimsenin kalbine Allah korkusu yerleşti mi, dilinde işe yaramaz bir söz bulunmaz. Bu korku dünyâ sevgisini ve arzusunu yakar, dünyâya rağbet etme hâlini gönülden dışarı atar."
"BENİ HUZURUNA AL YA RABBİ"
Ebü'l Hüseyin Haddâd Hirevi hazretleri, ömrünün sonlarında, sofilerin ve dervişlerin bazı hallerinden incindi ve onları kınamaya başladı. Fakat bu hâlini fark edince büyük bir pişmanlıkla şöyle dua etti:
"Demek ki bende hazırlık tam değilmiş, onun için bu ayıplama hâli geldi. Yâ Rabbi, beni kendi huzuruna al!"
Bu duayı ettikten sonra çok yaşamadı.