Edep Timsali Kâtip İsmâil Enarânî
Sabır ve edep denince...İsmâil Enarâni çok sabırlı ve edepli bir zat idi. Hiçbir zaman kendisini halife olarak kabûl etmedi. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi'nin vefâtından sonra yerine geçti.
İsmâil Enarâni'nin iki çocuğu vardı. Kendisi Süleymâniye'de bulunduğu bir sırada eski Bağdât Vâlisi Muhammed Necib Paşa, bir gece hükûmet konağında büyük bir toplantı tertib etti. Kapıcıların kapıyı kapattığı sırada bir izdiham meydana geldi. İsmâil Enarâni'nin iki çocuğu ayaklar altında kalarak öldü. Bu elim vakayı duyan vâli kapıcıları hapsettirdi. On gün sonra İsmâil Enarâni Bağdât'a döndü. Bütün talebeleri ve sevenleri onları ziyârete gitti. Hüzün ve keder sebebiyle kimse konuşmuyordu. İsmâil Enarâni onlara şöyle buyurdu:
"İki evlâdım da vefât eyledi!"
-Niçin konuşmuyorsunuz? Yanınızda bir olay mı meydana geldi? Biliyorum ki, benim iki evlâdım birden vefât eyledi. Ama onlar bana hocam Mevlânâ Hâlid'den daha kıymetli değildiler. Ben, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi hazretlerini kaybettim. Onun dışındakilerin kaybı beni onunkinden daha fazla üzmez!
Orada bulunanlar, bu sözler karşısında ağlamaya başladılar. İsmâil Enarâni onlara sabretmelerini işâret etti.
Bu mübarek zat, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi'nin vefâtından kısa zaman sonra tâûn hastalığına yakalandı ve vefât etti. Hasta yatağında iken son sözleri şunlar oldu:
"Benim yerime Abdullah Hirevi'yi halife bırakıyorum. Malımın dörtte birinin fakirlere dağıtılmasını vasiyet ediyorum..."