Evliyanın Rûhundan Feyiz Alabilmek Kolay Değildir!
Seyyid Şerîf Cürcânî hazretleri buyurdu ki: "Evliyânın sûretleri, öldükten sonra da talebesine gözüküp feyiz verirler. Fakat, bunları görebilmek ve rûhlarından feyiz alabilmek kolay değildir. Ehl-i sünnet îtikâdında olmak, İslâmiyet’e uymak ve onları sevmek, saygılı olmak lâzımdır."
"Aklı olan, iyi düşünen bir kimse için, astronomi ilmi, Allahü teâlânın varlığını anlamaya çok yardım eder."
“Mişkât-ül-Mesâbîh Hâşiyesi” isimli eserinde buyuruyor ki:
Namaz, oruç, sadaka ve Kur'ân-ı kerim okumak, zikretmek, tavâf yapmak, hac, ömre yapmak, Peygamberlerin, Evliyânın kabirlerini ziyâret etmek, mevtâ kefenlemek gibi farz veya nâfile ibâdetlerin ve hayrât ve hasenâtın sevabını, başkalarının ruhuna hediye etmek câizdir. İbâdeti yapana da ve onların ruhlarına da sevap verilir. Bunun için, kabir başında veya başka yerde Kur'ân-ı kerim okuyup, sevabını mevtâlara hediye edilmeli ve onlar için hemen duâ etmelidir. Çünkü, Kur'ân-ı kerim okunan yere, rahmet ve bereket iner. Burada edilen duâ kabûl olur. Kabir yanında okununca, kabre, rahmet, bereket dolar. Hanefî mezhebine göre, bir kimse, nâfile oruç, namaz, sadaka, okumak sevabını ölü veya diri başkasına hediye ederse bunlara da sevabı gider. Farzların sevabı hediye edilince de gider diyenler vardır. Sevaplar, meyyitlere taksîm edilmez. Her birine hepsi verilir.