Fıkıh âlimi İbn-i Cevzî
"HAİNLER KORKAK OLUR..."İbn-i Cevzi buyurdu ki:
"Kim kanâat ederse, geçimi iyi olur. Kim tamah ederse (dünyâ lezzetlerini haram yollardan ararsa), geçim sıkıntısı çeker."
"Hâinler korkak, sâlihler cesur olur."
"Dünyâ arzuları olmayan kimsenin sultanlarla görüşmesinde zarar yoktur."
"Dünyâ, Allahü teâlânın evidir! Sâhibinin izni olmadan bu evde tasarrufta bulunan hırsızdır."
Bu mübarek zat, bir gün şöyle münâcâtta bulundu:
"Yâ İlâhi! Senden haber veren dile azâb etme! Sana delâlet eden ilimlere bakan göze de azâb etme! Senin hizmetinde yürüyen ayağa, Resûlünün hadislerini yazan ele de azâb etme! İzzetin hakkı için beni Cehennem'e atma! Cehennem ehli de, dünyâ da biliyordu ki, ben senin dinini muhafaza etmeye çalıştım... Yâ Rabbi! Senin için dökülen gözyaşlarına rahmet et! Sana kavuşamadığı için yanan ciğere rahmet et! Sana karşı âcizim, yalvarırım..."
İbn-i Cevzi, 1201 (H.597) senesi Ramazân-ı şerif ayının yedisinde cumartesi günü, Ümmül Halife Türbesinin yanında son vaazını verdi. Bu vaazdan sonra beş gün hasta yattı. Cumâ gecesi akşam ile yatsı arasında evinde vefât etti.
"SUYUMU BUNLARLA ISITIN!"
Peygamber efendimizin hadis-i şeriflerini yazdığı kalemleri açarken çıkan küçük yonga parçacıklarını toplardı. Vefat edeceği zaman;
"Ben ölünce, beni yıkayacağınız suyu bunlarla ısıtınız" diye vasiyet etti. İbn-i Cevzi hazretlerinin vasiyeti yerine getirildi. Yonga parçacıkları suyun ısınmasına yettiği gibi, bir miktâr da arttı...
İbn-i Cevzi'yi Ziyâeddin bin Sekine ve Ziyâeddin bin el-Cübeyr seher vaktinde yıkadılar. Sabahleyin, bütün Bağdât halkı evin önüne toplandı. Dükkânların hepsi kapatıldı. Tâbutu vaaz verdiği yer olan Ümmül Halife Türbesinin altına götürüldü. Oğlu İbn-i Kâsım namazını kıldırdı. Allahü teala şefaatine nâil eylesin...