-Bu yayıktır. Yoğurttan yağ çıkarıyorum. Sonra da götürüp pazarda satacağım. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-O elinde döndürdüğün nedir?-Elimdeki kirmen. Komşuların yünlerini eğiriyorum. Onlar da ücretini ödüyor. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Ağzınla ne mırıldanıyorsun?-Hatmi tehlil okuyorum. İsteyenlere hediye ediyorum. Onlar da bana çeşitli hediyeler veriyorlar. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Gözlerini niye öyle çevirip duruyorsun?-Komşu çocuklarını tâkip ediyorum. Onları tehlikelerden korumak için bakıcılık yapıyorum. Komşular da bana ufak-tefek biraz hediye veriyorlar. Ne yapalım, fâni dünya işte; üç-beş kuruş kazanıyoruz!..-Peki, dünya fâni olmasaydı daha neler yapardın?-Fani olmasaydı ona göre tedbir alırdım