Ferîdüddîn-i Attâr Ve Bir Garip Derviş!..

Ferîdüddîn-i Attâr Ve Bir Garip Derviş!..
"Ben yükü hafif bir adamım!"
Feridüddin-i Attâr hazretleri, attârlıkla uğraşırken, bir taraftan da kıymetli dini kitapları, velilerin hayatlarını ve menkıbelerini okuyordu...
Bir gün bir garip derviş dükkânının önüne gelip, kapıdan içeriye bakmaya başladı. Gözleri dolarak bir âh çekti. Feridüddin Attâr ona;
-Neden öyle saf saf bakınıp duruyorsun? Yürü git işine senin için hayırlısı budur, dedi.
Derviş;
-Ben yükü hafif bir adamım. Dünyâda bu hırkadan başka bir şeyim yok. Böyle olunca, bu dünyâ pazarından çabuk ve kolaylıkla geçip giderim. Fakat sen bu ağır yükleri derleyip topla kendi başının çâresine bak! deyince, Feridüddin-i Attâr;
-Sen bu dünyâdan nasıl geçip gidersin? dedi. O zât da;

"Canımı Hakk'a teslim ederim"
-Bu hırkayı sırtımdan çıkarır, başımın altına yastık yapar, canımı Hakk'a teslim ederim, dedi ve hırkasını başının altına koyarak; "Allah" deyip rûhunu teslim etti...
Bu durum karşısında Feridüddin-i Attâr hazretlerinin evliyâya olan bağlılığı, dinini öğrenme istek ve arzusu dayanılmaz hâle gelince, attârlığı terk etti. Dükkanında bulunan eşyâyı Allah yolunda sadaka olarak dağıttı. Rükneddin-i Ekaf isminde büyük bir zâtın dergâhına gitti ve kısa zamanda tasavvufta yüksek makamlara kavuştu...

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek