Firavun’un Hanımı Âsiye Hâtun
"Kıymık kıymık doğrasan da!..""Senin zorbalığın ancak benim nefsime hükmedebilir, kalbim ise Allah'ın himayesindedir. Beni kıymık kıymık doğrasan bile sadece Allah'a karşı duyduğum sevginin artmasına sebep olabilirsin!.."
Musa aleyhisselam, bu halde iken Âsiye Hâtun'un yanına varmış, mübarek kadın onu görünce;
"Ey Musa! Söyle bana, Rabb'im benden hoşnud mu, yoksa bana kızgın mı?" diye seslenmiş. Hazreti Musa da ona şu cevabı vermişti:
"Ey Âsiye! Göklerin melekleri senin yolunu gözlüyor, yani hepsi senin özlemini çekiyor, yüce Allah seninle iftihar ediyor, ne istiyorsan bana söyle, mutlaka yerine getirilecektir."
Bunun üzerine Asiye Hâtun dua etmişti. (Hz. Asiye'nin bu duası Kur'an-ı kerimde Allahü teâlâ tarafından bize nakledilmektedir.) Ayet-i kerimede şöyle buyuruluyor:
"Ey Rabb'im! Bana Cennet'te bir ev yap. Beni Firavun'dan ve onun amelinden kurtar. Beni zalimler güruhundan kurtar." (Tahrim süresi, ayet: 11)
Bu nasıl bir işkence?!..
Firavun, Âsiye Hâtun için yere dört kazık çakmış, kadını bunların üzerine yatırmış, göğsünün üstüne de bir değirmen taşı bindirerek bu durumda onu kızgın güneşe doğru çevirip yanmaya bırakmıştı. Âsiye Hâtun bu halde iken az önce naklettiğimiz dua ile, yani "Ey Rabbim bana Cennet'te bir ev yap..." diyerek son nefesini vermiştir.
Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Dört hâtunun faziletleri bütün dünyâ hâtunlarının faziletlerinden üstündür: Meryem binti İmrân, Firavun'un imân etmiş hanımı Âsiye, Hadice binti Hüveylid ve Fâtıma binti Muhammed."