Gazze'den Doğan Güneş İmâm-ı Şâfiî

Gazze'den Doğan Güneş İmâm-ı Şâfiî
YEMEN'DE KADILIK YAPTI
Bu mübarek zat daha beşikteyken, babasının vefât etmesi üzerine annesi onu Mekke'ye götürmüştür. Dokuz yaşındayken Kur'ân-ı kerimi ezberledi. Sonra ilim tahsiline başlayıp, Mekke'de bulunan büyük hadis âlimlerinden yazmak ve ezberlemek suretiyle hadis öğrendi...
İmâm-ı Şâfii yirmi yaşlarındayken, İmâm-ı Mâlik hazretleri onu himâyesine alıp dokuz yıl müddetle ilim öğretti. İlimde yüksek bir seviyeye ulaşan Şâfii, Mekke'ye dönünce Mekke'ye gelen Yemen vâlisi onu Yemen'e götürüp kâdılık vazifesi verdi. Beş yıl kadar bu görevi yaptıktan sonra tekrar Bağdat'a giderek ilmini ilerletmek için İmâm-ı Azam'ın talebesi olan İmâm-ı Muhammed'den ders almaya başladı. İmâm-ı Muhammed onu kendi himâyesine alıp yazmış olduğu kitaplarını okutmak suretiyle Irak'ta tedvin edilen (düzenlenen) fıkıh ilmini ve Irak'ta meşhur olan rivâyetleri öğretti.
İmâm-ı Şâfii hazretleri, din-i İslâma hizmet uğrunda tükettiği hayâtının son anlarını, Kur'ân-ı kerimi dinleyerek geçirmiştir.

GÜNDE BİR HATİM OKURDU
Ömrünün sonuna kadar her gün bir hatim olmak üzere, ayda otuz hatim okurdu. Ramazân-ı şerifte ise gece ve gündüz birer hatim olmak üzere, altmış hatim okurdu. Mısır'da bir cumâ gecesi vefâtının yaklaştığı sırada tâkatsiz kalmıştı. O bu hâlde iken, talebesi Ebû Mûsâ Yûnus bin Abdüla'lâ yanına girmişti. Ona; "Ey Ebû Mûsâ, bana Kur'ân-ı kerimden Âl-i İmrân sûresinin yüz yirminci âyet-i kerimesinden sonraki âyetleri yavaş yavaş oku!" buyurdu. O da okumaya başladı. İmâm-ı Şâfii, okunan âyet-i kerimelerin mânâlarına dalmış, derin bir huşû içinde dinliyordu. Son nefeslerini vermek üzere iken, hâlini sordular. "Dünyâdan göçüyorum... Artık ondan ayrılıyorum... Ümit şerbetini içiyorum... Kerim olan Rabbime gidiyorum" dedi ve bir müddet sonra da vefat etti. Kahire'de el-Mukattam Dağının eteğindeki Kurâfe Kabristanına defnedildi.

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek