Hacı Muharrem Sırrî Efendi

Hacı Muharrem Sırrî Efendi
Tabur imamlığı yaptı...
Hacı Muharrem Sırri Efendi, 1322 (1906) tarihinde askere intisab etti, Erzurum'a gönderildi. Önce tabur kâtipliği yaptı, çok güzel sülüs ve rik'a yazısı ve keskin zekâsıyla komutanlarının ve özellikle paşanın dikkatini çekti. Açılan bir imtihanı kazanarak tabur imamlığına atandı. Resmen tabur imamlığı yapıyordu ama önemli hizmetlerde kullanılıyordu...
Hacı Muharrem Efendi Erzurum'dan görevle Bitlis'e gitti. Orada Abdu'l-Gaffâr Hoca ile dost oldu. Muhammed Kübrevi'ye de intisâb edip ondan, icâzet aldı.
Hacı Muharrem Sırri Efendi 1328 (1912)'de Elazığ'da Depo Taburlarını kurmakla görevlendirildi. Daha sonra gönderildiği Yemen'de, tabur imamlığı görevinden ayrı olarak Arap çocuklarına Türkçe öğretmenliği de yaptı. Yemen'de iki yıl kaldı.
Tekrar Erzurum'a geldi, Birinci Cihan Savaşına katıldı.

Kaside ve ilahiler yazdı...
1323 (1925-26)'e kadar Erzurum'da kalan Hacı Muharrem Efendi, bu tarihte emekliye ayrılıp doğum yeri olan Elazığ'a geldi ve kendisini tamamen ilme verdi. Yazdığı kaside ve ilahiler, o civarda meşhur oldu.
Hacı Muharrem Sırri Efendi, son hastalığında, yatağında yatarken şu şiiri çok tekrar ederdi:
"Dünyâ bir leştir, tâlibleri köpeklerdir,
Önü şenlikli ma'mûr, sonu haraptır!
Her gün bir melek şöyle ünler:
Doğun ki ölesiniz, yapın ki yıkılsın!"

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek