Hâce İbrâhim
Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyuruyor ki:(Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde ve emirleriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümânlığı öğretmelisiniz! Öğretmez iseniz mes'ûl olacaksınız). Bir kerre de buyurdu ki:
(Çok Müslümân evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünkü, bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünyâ işleri arkasında koşup, evlâdlarına Müslümânlığı ve Kur'ân-ı kerimi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da, benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme gideceklerdir). Yine buyurdu ki:
(Çocuklarına Kur'ân-ı kerim öğretenlere veyâ Kur'ân-ı kerim hocasına gönderenlere, öğretilen Kur'ânın her harfi için, on kerre Kâ'be-i mu'azzama ziyâreti sevâbı verilir ve kıyâmet günü, başına devlet tâcı konur. Bütün insanlar görüp imrenir). Yine buyurdu ki: (Bir Müslümânın evlâdı ibâdet edince, kazandığı sevâb kadar, babasına da verilir. Bir kimse, çocuğuna fısk, günâh öğretirse, bu çocuk ne kadar günâh işlerse, babasına da o kadar günâh yazılır).
DENİZ YANINDA BİR DAMLA
Yine bir hadis-i şerifte, (Zevcesinin ve çocuklarının haklarını ifâ etmeyenin namâzları, oruçları kabûl olmaz) buyuruldu.
Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyuruyor ki: (Birbirinize Müslümânlığı öğretiniz. Emr-i ma'rûfu bırakır iseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü başınıza musallat eder ve duâlarınızı kabûl etmez). Ve buyurdu ki: (Bütün ibâdetlere verilen sevâb, Allah yolunda gazâya verilen sevâba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Gazânın sevâbı da, emr-i ma'rûf ve nehy-i anilmünker sevâbı yanında, denize nazaran bir damla su gibidir.)