Hadis âlimi Bir Seyyah Ebu Yusuf El-fârisî
BİN ÂLİMLE GÖRÜŞTÜ!..Bizzat kendisi "Hepsi sika (güvenilir) olan 1000 kadar şeyhin meclisinde hazır bulundum ve rivâyetlerini dinledim" demiştir.
Hadis ilminin ana direklerinden (erkân) biri sayılmış olan Fesevi, verâ ve takvâsıyla da ün yapmıştır. Sünnete son derece bağlı kalmıştır.
Kendisinden hadis alanlar meyanında Tirmizi, Nesâi, İbnu Huzeyme, Ebu Avâne, İbnu Ebi Hâtim, Muhammed İbnu İshâk es-Sağâni gibi meşhurlar da vardır. Kendisinden yapılan rivâyetlerden, seyahatleri sırasında pek çok sıkıntılarla karşılaştığı anlaşılmaktadır. Bunlardan birinde, gündüzleri ders halkalarına giderek notlar aldığını, geceleri de bunları temize çekip istinsah (çoğalttığını) ettiğini belirtir. Nafaka yönünden sıkıntıya düştüğü bir kış gecesinde, mum ışığında istinsah yaparken gözüne su iner ve artık göremez olur. Hem maddi sıkıntı, hem gurbet firkati, hem de artık uğruna hayatını adadığı ilmi meşguliyetten ebediyyen mahrûm kalma düşüncesinin verdiği elem ve ızdırapla ağlar, ağlar... Bu halde uyuyakalır. Rüyasında Resûlullah efendimizi görür. Kendisine "Niye ağladın, söyle bakalım!" buyurur.
"Yâ Resulallah, gözlerimi kaybettim, artık ilimle meşgul olamayacağım, bunun için ağladım" cevâbını verir. "Bana yaklaş" buyuran Resûlullah efendimiz, Fesevi'nin gözlerini şefkat ve şifa dolu elleriyle sıvazlar.
Uyanınca gözlerine tekrar kavuştuğunu gören Fesevi, oturup yazma ve istinsah işlerine ara vermeden devam eder...
ONA RÜYADA SORDULAR!..
Kendisini, böylesine ilme vermiş olan Fesevi'yi ölümden sonra rüyasında gören Abdân İbni Muhammed el-Mervezi: "Allahü teala sana nasıl muâmele etti?" diye sorar. Aldığı cevap şudur: "Günahlarımı affetti ve aynen yeryüzünde rivâyet ettiğim gibi semâda da rivâyet etmemi emretti..."
Fesevi'nin, "et-Târihu'l-Kebir ve el-Meşyehât" adlı kitabı çok meşhurdur...