Hadîs âlimlerinden Yûnus Bin Meysere
ŞEYTANIN HİLESİ!..Kendisinin Ebû İdris Havlâni'den, onun da Ebüdderdâ'dan (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadis-i şerifte "Kişi evinden çıkıp bir hasta kardeşini ziyâret ettiği zaman, Allahü teâlânın rahmetine dalar. Hasta bir kardeşinin yanında oturunca, Allahü teâlânın rahmeti onu kaplar" buyuruldu.
Ebüdderdâ'dan (radıyallahü anh) Rahmân sûresi 29'uncu "Her gün O, bir iş üzere olan" âyet-i kerimesi hakkında rivâyet ettiği hadis-i şerifte "O'nun işi günah affetmek, bir sıkıntıyı gidermek. Bir kavmi yüceltmek ve diğerini alçaltmaktır" buyuruldu.
Yûsuf bin Meysere dedi ki: Hazreti Îsâ buyurdu ki: "Şeytanın kendisi muhakkak dünyâ ile berâberdir. Hilesi mal ile berâberdir. Zinetleri hevâ ve heves (arzular) mal ile berâberdir. Neticeye ulaşması da şehvetlerdedir."
Muhammed bin Muhacir dedi ki: Yûnus bin Meysere'nin, "Kardeşlerim nerede? Arkadaşlarım nerede? Muallimler gitti ve geride talebeler kaldı. Yemek verenler gitti ve geride yiyenler kaldı" dediğini duydum.
Bu mübarek zat yine buyurdu ki:
"Hikmet der ki: Ey Âdemoğlu beni aramak istersen şu iki sözde bulursun: Bildiğin iyi işleri yap. Bildiğin kötü işleri terk et."
"Levh-il-mahfûzda yazılıdır ki: Muhakkak, şüphesiz ben Allahım, Rahmân ve Rahim olan benden başka ilâh yoktur. Ben merhamet ederim ve çok çok rahmet ederim. Rahmetim gadâbımı, affım cezâlandırmamı aşmıştır."
"SÂLİH İNSANLAR GİTTİ!.."
Yûnus bin Meysere Şam Câmiinde Kur'ân-ı kerim okurdu. Heysem bin İmran diyor ki: "Yûnus bin Meysere bir gün güneş batarken şöyle duâ ediyordu: 'Yâ Rabbi! Bana senin yolunda şehid olmayı nasib et.' Onun bu duâsına çok şaşırdım. Çünkü nasıl şehid olacaktı? Zirâ âmâ idi! Bir müddet sonra işittim ki, 132 (m. 749) senesinde Abdullah bin Ali'nin Şam'a girdiği sırada şehid edilmişti. Vefâtında 120 yaşında olduğu rivâyet edilmektedir.
Abdurrahmân bin Velid diyor ki: Yûnus bin Meysere'den işittim, ölüm sırasında şu beyitleri söylüyordu:
"Sâlih insanlar gitti. Geriye bu pis zamanın insanlarının kötü kokusu kaldı."