Hadîs Ve Fıkıh âlimi Abdurrahman-ı Şebrîsî
Birçok âlimden icâzet aldıHâfız Şemseddin Ebü'l-Hayr el-Makdisi'den de, evinde ve Câmi-i Kâf'da Sahih-i Buhâri ve Sahih-i Müslim ile Sühreverdi'nin Avârif-ül-Me'ârif kitabını, Kutbüddin-i Kastalâni'nin giyim ve sohbet hakkındaki İrtifâ'-ür-Rütbe kitabını, İbn-i Hişâm'ın Siyer'ini, Sünen-i İbn-i Mâce, Müsned-i Dârimi ve Câmi-i Tirmizi adındaki hadis kitaplarını, Muvattâ ve Sünen-i Ebi Dâvûd ve daha başka kitaplardan bâzı bölümleri okudu. Birçok âlim ona icâzet verdi ve hil'at giydirdi.
Ebü'l-Feth (Abdurrahman-ı Şebrisi hazretleri, bir sohbetinde;
"Bâzı insanlar, Cennete hesapsız gireceklerdir, buyurdu.
- Onlar kimlerdir? diye sual edince;
- Şu üç şeyi yapanlardır: Kul hakkından sakınanlar, namazlardan sonra onbir ihlâs okuyanlar ve katilini bile affedenler, buyurdu.
Muhammed Avfi şöyle anlatır:
"Gençliğimde Şeyh Abdurrahmân'ı gördüm. Yanına yaklaşınca alnımdan öptü ve şefkatle bana baktı. Sonra zikir etmemi, Allahü teâlâyı çok hatırlayıp anmamı telkin etti. Bu hususta benden söz aldı. Sonra bana;
"Bizim günlerimiz sona erdi"
-Allahü teâlânın emânetinde olarak yaşa, Allahü teâlâya sığın. Allah, her işini kolaylaştırsın. Seni, kendisinin dışındaki şeylerden fâni kılıp, kendisi ile bâki eylesin. Sen, asrının imâmı, zamânının bir tânesi, akranlarının en üstünü, din kardeşlerinin arasında mübârek bir kimsesin! Allah, seni koruyup gözetsin! Fazl-u keremi ile ihsân ettiği şeylerle sevinç ve neşeni artırsın! dedi.
Daha sonra kıymeti ve mânevi değeri çok yüksek bir elbise giydirdi. Sonra;
-Artık bizim günlerimiz sona erdi, saatlerimiz tükendi, dedi ve biraz sonra da vefat etti...