Hakikati Görmek
-Yahu neredesin? diye… Âmâ cevap vermiş:
-Kamçımı düşürmüştüm, gerçi düşürdüğüm kamçıyı bulamadım ama, ondan daha güzel ipek kaplamalı bir kamçı buldum, işte demiş. Tabii gözleri gören adam anlamış onun yılan olduğunu ve arkadaşını ikaz etmiş:
-At o elindekini, o kamçı değil, soğuktan hareketsiz duran bir yılandır. Biraz sonra ısınırsa sokar seni, demişse de âmâ inanmamış ve:
-Sen yalan söylüyorsun, bana attırıp sen alacaksın değil mi, diyerek yılanı elinden bırakmamış. Biraz sonra, hava ısınınca harekete geçen yılan, adamı sokup zehirlemiş ve adam ölmüş. Yılan soktuktan sonra adamın aklı başına gelmiş ama, iş de işten geçmiş. ışte böyle, adamın hakikati görecek gözü yok, ama kendisine yol gösterenlere de inanmaz, tabii ki sonu hüsran olacak. Mürşid-i kamiller de insanları ikaz ederek helak olmalarını önler, fakat onlara itimad etmeyenler kendi bildiğine göre hareket ederek helak olurlar.