Hakiki Yardımcı Allahü Teâlâdır
Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerimin birçok yerinde, bir işin hakiki yapıcısının kendisi olduğunu, mecâzi yapıcısının da kullar olduğunu bildirmektedir. En'âm sûresinin elliyedinci âyetinde ve Yûsüf sûresinde, bir âyette meâlen, (Hüküm, ancak Allahındır), yâni hâkim yalnız Allahü teâlâdır, buyuruldu. Nisâ sûresinin Altmışdördüncü âyetinde meâlen, (Aralarındaki anlaşmazlıklarda, seni hâkim yapmadıkça, iman etmiş olmazlar) buyurulmuştur. Birinci âyet-i kerime, hakiki hâkimin, yalnız Allahü teâlâ olduğunu bildiriyor. İkinci âyet-i kerime ise, insana da, mecâz olarak hâkim denileceğini bildiriyor. Her Müslüman, diriltenin ve öldürenin, yalnız Allahü teâlâ olduğunu bilmektedir. Çünkü, Yûnüs sûresinin ellialtıncı âyetinde meâlen, (Dirilten ve öldüren, yalnız Odur) ve Zümer sûresinin kırkikinci âyetinde meâlen, (Ölüm zamanında insanı, Allahü teâlâ öldürüyor) buyuruldu. Secde sûresinin onbirinci âyet-i kerimesinde ise, meâlen, mecâz olarak, (Öldürmek için vekil yapılmış olan melek sizi öldürüyor) buyuruldu.
Hastalara şifâ veren yalnız Allahü teâlâdır. Çünkü, Şü'arâ sûresinin sekseninci âyetinde meâlen, (Hasta olduğum zaman, bana ancak O şifâ verir) buyuruldu. İmrân sûresinin kırkdokuzuncu âyetinde ise meâlen, Îsâ aleyhisselâmın, (Âmânın gözünü açarım ve Baras illetini iyi ederim ve Allahü teâlânın izni ile, ölüleri diriltirim) dediğini bildirmektedir.
İnsana evlat veren, hakikatte Allahü teâlâdır. Cebrâil aleyhisselâmın ise, mecâz olarak, (Sana, temiz bir oğul veririm) dediğini, Meryem sûresinin onsekizinci âyeti bildirmektedir. İnsanın hakiki sahibi Allahü teâlâdır. Bekara sûresinin ikiyüzelliyedinci âyetinin meâl-i şerifi, (Allahü teâlâ, iman edenlerin velisidir) bunu açıkça bildiriyor. Mâide sûresinin ellialtıncı âyetinde meâlen, (Sizin veliniz, Allahtır ve Onun Resûlüdür) ve Ahzâb sûresinin altıncı âyetinde meâlen, (Peygamber, müminlere, kendilerinden daha çok sahiptir!) buyurarak, kulun da mecâz olarak veli olduğu bildirilmektedir. Bunlar gibi hakiki yardımcı, Allahü teâlâdır. Kullarına da, mecâz olarak mu'in demiştir. Mâide sûresinin üçüncü âyetinde meâlen, (İyilikte ve takvâda birbirinize yardımcı olunuz!) buyuruldu.