Hamîdî Çelebi

Hamîdî Çelebi
Şüphesiz ki, hazret-i Fâtıma'nın "radıyallahü anhâ" evlatları, kendilerinden sonra gelenlerden daha faziletlidirler, üstündürler. Çünkü onlar, Allahü teâlânın kendilerinden ricsi giderdiği temiz bir nesil, sülâle-i tâhiredirler. Allahü teâlâ onları tertemiz kılmıştır. Onlar Ehl-i beyt-i Resûldürler. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" Efendimiz buyurdu ki: "Ehl-i beytim Nûh aleyhisselâmın gemisi gibidir. Ona binen kurtulur." Yine buyurdu ki: "Ey insanlar! Size iki şey bırakıyorum. Allahü teâlânın kitâbını ve Ehl-i beytimi. Onlara yapışırsanız dalâlete düşmezsiniz." Yine buyurdu ki: "Âl-i Muhammedi sevmek sırattan geçmeye vesiledir." Çünkü Resûlullah Efendimiz sırat üzerinde bulunacaktır. İbn-i Mâlik hazret-i Ali'den "radıyallahü teâlâ anh" şöyle bildirmekdedir:
Resûlullah Efendimiz gökten inen rahmete (yağmura) bakarak; "Kim bana dua eder" buyurdu ve iki kerre tekrar etti. Hazret-i Zeyneb "radıyallahü anhâ" "Ben dua ederim yâ Resûlallah" dedi. Bunun üzerine; "Öyleyse Ali'ye, Fâtıma'ya, Hasan'a ve Hüseyin'e dua et" buyurdu. Sonra hazret-i Hasan'ı sağ tarafına, hazret-i Hüseyin'i sol tarafına, hazret-i Ali'yi ve hazret-i Fâtıma'yı karşısına aldı. Onların üzerini bir aba ile örttü ve şöyle buyurdu: "Her peygamberin Ehl-i beyti vardır. Bunlar da benim Ehl-i beytimdir" buyurdu. Zeynep "radıyallahü anhâ"; "Yâ Resûlallah, ben de sizin aranıza gireyim" dedi. Resûlullah Efendimiz "Sen yerinde dur. Sen inşâallah hayra kavuşacaksın" buyurdu. Sonra Resûlullah Efendimiz de o abanın altına girdi. Bu sırada Cebrâil aleyhisselâm gelip, onlarla teberrük için, o da abanın altına girdi. Allahü teâlâ Ahzâb sûresi 33'üncü âyetinde meâlen (... Ey Ehl-i Beyt! Şübhesiz Allah, sizin ricisden (günahtan) uzak olmanızı istiyor) buyurdu.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek