Hamîdüddîn Nâgûrî
"DÜNYA NEDİR?.."Hamidüddin Nâgûri'ye; "Dünyâ nedir?" diye sorulduğunda; "Allah'tan gayri her şey dünyâdır. Senin nefsin alçak ve aşağıdır. Nefsine yakın olan her şey dünyâdır. Bugün, dünyâ senin nefsine yakındır, yarın âhiret."
"Din nedir?" diye sorulduğunda; "Bidayettekilerin dini, kaçmak ve yapışmaktır. Günahlardan kaçmak, tâate, iyiliklere yapışmaktır. Ortadakilerin dini, kesilmek ve rahatlamaktır. Dünyâdan kesilmek, âhiretle rahatlamaktır. Sâbıkların dini, teberri ve tevellidir. Allah'tan gayri her şeyden teberri, yâni uzak durmak ve Allahü teâlâ ile tevellidir, yâni Allahü teâlâyı sevmektir" cevâbını verdi.
"Cennet ve Cehennem'in ne oldukları sorulduğunda; "Cennet ve Cehennem, senin amellerindir. Bugünkü amelinden, yarın sana şekiller verilecek. İyi ameller etmişsen, onlara uygun iyi sûretler önüne getirecekler" cevâbını verdi.
"Mülkün sâhibi nerededir ki, kalb yüzünü O'na çevirelim?" denildiğinde; "Nerede değildir ki? (Nereye yönelirseniz, Allah'adır) âyet-i kerimedir. Dünyâ ve âhiret nasibinden vazgeçip mert olmak ve nefsin lezzetlerini terk etmek lazımdır ki, nerede bulunursa, O'nunla olsun. Nereye giderse, O'nunla gitsin. Ne söylerse O'nunla söylesin, ne ararsa O'nunla arasın. Sakın, O'nun senden uzak olduğunu sanma! Belki sen O'ndan uzaksın. Sen, sensiz sende yok olursan, başkasına açılmayan kapı sana açılır ve sana, seninle maksad gösterilir" buyurdu.
"ÖLÜM KEFÂRETTİR!.."
Hamidüddin Nâgûri hazretleri, vefat etmeden kısa bir zaman evvel, vefatına işaret olarak buyurdu ki:
"Peygamber efendimiz; (Ölüm kefârettir) buyurdu. Ölüm günahlara kefâret olunca, âhiret rüsvâlığının mânâsı nedir? diye sorulduğunda; "Günah vardır, ölümle affedilir. Günah vardır, kabirde kalmakla affedilir. Günah vardır, kabir azâbı ile affolur. Günah vardır, Cehennem ateşini görmedikçe ve Cehennem ateşi onu yakmadıkça hiçbir şeyle affolmaz. Buradan o kadar nûr götürmelidir ki, bu nûr, Cehennem ateşini söndürsün ve; 'Geç ey mümin, nûrun ateşimi söndürüyor' desin" cevâbını verdi...