Harap Olmuş Bir Ev Gibi
Enes bin Mâlik'in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadis-i şerifde Resûl-i ekrem efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
"Kim çocuğa Kur'ân-ı kerim öğretirse, Allahü teâlâ ona nûrdan bir gerdanlık takar. Öncekiler ve sonrakiler buna hayran kalırlar."
Yine başka bir hadis-i şerifte;
"Bir kimse Kur'ân-ı kerim okur ve onunla amel ederse, Allahü teâlâ o kimsenin babasına kıyâmet gününde öyle bir taç giydirir ki, onun ziyası dünyâdaki güneşin ziyasından daha güzeldir" buyuruldu.
Resûl-i ekrem efendimiz buyurdu ki: "Çok Müslüman evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünkü bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünyâ işleri arkasında koşup, evlatlarına Müslümanlığı ve Kur'ân-ı kerimi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da, benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme gideceklerdir".
Huzeyfe bin Yemân ve Ebû Sa'id-i Hudri'nin (radıyallahü anhüma) bildirdiği hadis-i şerifde Resûl-i ekrem efendimiz şöyle buyurdu:
"Allahü teâlâ, sabilerinden birisinin mektepte; Elhamdü-lillahi rabbil-âlemin demesi sebebiyle, azâbı hak etmiş olan bir kavimden kırk sene azâbı kaldırır."
İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma), Resûlullah efendimizden şöyle rivâyet etti:
"İçinde Kur'ân-ı kerimden bir şey bulunmayan kimse, harap olmuş bir ev gibidir."
Muâz bin Cebel (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti:
Ben, Resûlullah efendimiz ile beraber bir seferde bulunuyordum. Bu sırada; "Yâ Resûlallah! Bize faydalanacağımız bir şey anlatın" dedim. O zaman Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu:
"Eğer saidler gibi yaşamayı, şehidler gibi ölmeyi, haşr gününde kurtulanlardan olmayı, kıyâmet gününün dehşetli sıcağından Arş'ın gölgesinde gölgelenmeyi, dalâletten kurtulup hidâyet üzere olmayı istiyorsanız, Kur'ân-ı kerim okumaya devam ediniz. Çünkü Kur'ân-ı kerim; Rahmânın kelâmı, şeytana karşı sağlam bir kale, mizanda sevâbın ağır gelmesine vesiledir."