Hasırlı Baba

Hasırlı Baba
"Himmet ve dua buyurun!"
İşte hep hizmet düşünen ve insanlara acıyan bu Aziz Mahmud Hüdâyi hazretlerinin döneminde İstanbul'da bir kolera salgını olur ve bir günde yüzlerce insan ölür. İstanbul çok zayiat verir. Ulemadan teşekkül eden bir heyet, Aziz Mahmud Hüdâyi hazretlerinin huzuruna varırlar ve;
-Efendim, bir himmet ve dua buyurun! Artık bu bela İstanbul'u terk etsin, derler. Aziz Mahmud Hüdâyi hazretleri:
-O bizim işimiz değildir; bizim işimiz irşattır. Onun görevlileri vardır. Varın gidin Karaca Ahmed Mezarlığı'na. Hasır üzerinde yatan ebdallardan (seçilmişlerden) bir zat vardır. "Hasırlı Baba" derler adına. Ona söyleyin. Bu, onun işidir. Ama celâlli bir zattır. Size iltifat etmeyecek olursa bu fakirin selâmını söyleyin, der.
Bir grup halk, Karaca Ahmed Mezarlığı'na gidip, Hasırlı Baba'yı bulurlar ve kendisine;
-Efendim, çok zayiât verdik. Bu kolera İstanbul'u bitirecek, himmet buyurun da bu hastalık buraları terk etsin, derler.
Hasırlı Baba:
- Allah'ın işine karışmayın! Buradan hemen gidin! der.

"Başka emri var mı?"
Gidenlerden birisi:
-Efendim, Aziz Mahmud Hüdâyi hazretlerinin size selâmı var, deyince
Hasırlı Baba hemen fırlayarak ayağa kalkar:
-Başka emri var mı? der.
-Hayır, yok.
-Bir kişi kaldı. O kalan bir kişi de gidince kolera İstanbul'u terk edecek, der.
Heyet, beş on metre gider ki, bir "Yâ Hak..." sesi duyarlar. Dönüp arkalarına baktıklarında Hasırlı Baba'nın ruhunu teslim ettiğini görürler...

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek

Zikreden Dil, Şükreden Kalp, Sabreden Beden

Vehbi Tülek