Hasan Ebû Halâve

Hasan Ebû Halâve
"Hasan Ebû Halâve hazretleri bana husûsi ilgi ve alâka gösterirdi. Birçok kimse gibi ben de bir derdimi kendisine anlattım. Kudüs'teki vazifemden memnun değildim. Bunun üzerine bana o bulunduğum vazifeden daha üstün bir vazife ile bir başka yere naklimin yapılacağını müjdeledi ve; 'Bu gece uyumadan önce; (Yâ Nûr! Yâ Nûr!) diye çok oku ve uyuyuncaya kadar devâm et. Rüyânda bak ne göreceksin' buyurdu. Ben de buyurduğu gibi yaptım. Rüyâmda başıma taşıdığım sarıktan daha büyük bir sarık konuldu... Aradan çok geçmeden Beyrut Mahkeme Reisliğine tâyinim çıktı. Bu, Ebû Halâve hazretlerinin bir kerâmeti idi... O zât bana bâzı sıkıntı ve dertlerin ilâcı olan şeylere dâir duâlar öğretti. Birçok defâ bu duâları tecrübe edip sıkıntılardan kurtuldum. Bu duâlardan biri şu idi: [Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin el-Habib el-Mahbûb Şâfil ilel ve Müferric-ül Kürûb.]
Hasan Ebû Halâve hazretleri benim hocalarımdandı. Kâdiri tarikatına dâir bana icâzet, diploma verdi."
Yûsuf Nebhâni hazretleri anlatır:
"O, Kudüs'te ikâmet eden mübârek bir zât idi. 1887 senesinden itibâren kendisiyle birçok defâlar görüşmelerim oldu. O zamanlar ben, Kudüs'te cezâ mahkemesi reisi idim. Hasan Ebû Halâve hazretleri Mescid-i Aksâ civârındaki medresenin bir odasında kalırdı. Oturak hastası olduğu için bir yere gidemez, namazlarını bile imâ ile kılardı. O, bir gün bana; 'Yedi sene kadar oluyor hep bu hâl üzereyim. Bu hâlime sebeb şu hâdisedir ve ben bunu biliyorum: Bir gün Allahü teâlânın bir velisi yanıma gelmişti. Şurada durdu. Şu odanın kapısına işâret ederek bana; (Burada otur ve şu kapıdan dışarı çıkma) dedi. O anda ben buraya oturtuldum ve bu hâl üzere kaldım.'
Evliyânın, sebebini ancak kendilerinin bildiği böyle tasarrufları çoktur."

Merkebin Yükü Nedir Bir Sor Bakalım

Vehbi Tülek

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek