Hastalığa Sabredenler!..
"GÜNÜN, DEVEN GİBİDİR!.."O günlerde, Kastamonu'da Şeyh Şâbân-ı Veli hazretlerini işitti. İstanbul'dan kalkarak Kastamonu yoluna düştü. Abdülbâki Efendi yıllarca Şâbân-ı Veli hazretlerinin dergâhında hizmet etti. Ondan tam icazet aldı. Çok talebe yetiştirdi. Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:
"Günün deven gibidir. Başını tutarsan, yahut bağlarsan, bedeni sana tâbi olur. Yani sabahleyin taat, ibâdet ve bir hayır işlersen, günün sonu da öyle gelir."
"Şüphesiz malının iki ortağı vardır. Biri semavi âfetler, diğeri de vârisler. Şu hâlde eğer malından nasibi en az olan kimse olmak istemiyorsan ve buna gücün yetiyorsa, Allahü teâlânın yolunda sarf et."
"Yalnızlık kötü arkadaşla bulunmaktan iyidir, iyi arkadaşla beraber olmak da yalnızlıktan iyidir."
"Hastaya durumu sorulduğunda, hâlini önce hayırla, hamd ve şükürle söyleyip sonra derdini anlatırsa, halinden şikâyet etmiş sayılmaz. O, hastalığa sabır edenlerdendir, şikâyet edenlerden değildir."
"Söylediğiniz her sözü Allah rızası için söyleyiniz, Allah rızası için olmayınca da söylemeyiniz."
MEMLEKETİNDE VEFAT ETTİ...
Abdülbâki Efendi memleketini ve talebelerini görmek için gittiği İskilip'te hastalanarak 1589 (H.997)'da vefât etti. Kabri İskilip'tedir. Vefatına yakın buyurdu ki:
"Kabrin azabından ve dehşetinden kurtulmak için gecenin karanlığında namaz kılınız. Mahşer günü güneşin şiddetli sıcağından kurtulmak için oruç tutunuz. Kıyâmet gününün çetin zorluklarından kurtulmak için mallarınızdan (zekât) sadaka veriniz. Haccı yapınız. Hayır söyleyip, kötü sözlerden sakınınız. Kıyâmette her sözünüzden hesaba çekilirsiniz. Dünyayı, ahireti kazanacak bir yer olarak değerlendiriniz. Helâl olan şeyleri arayınız. Mallarınızı üçe ayırıp, bir kısmı ile çoluk çocuğunuza helâl yiyecek temin ediniz, bir kısmını sadaka olarak veriniz, diğer kısmını da size faydalı olan şeylere harcayınız."