“hat Üstâdı” Hamid Aytaç
"Hattat Hamid Yazı Evi"Önce Harb Okulu matbaası hattatlığına, sonra da Erkân-ı Harbiye Serhattatı (hattatların başı) hocası Mehmed Nazif Efendi'nin ölümü üzerine bu matbaaya geçmiştir. Bu görevi yedi yıl sürmüştür. Bu görevi sırasında l. Dünya Savaşı'na rastlayan yıllarda Yıldırım Orduları Grubu emrinde Almanya'da Berlin'de Harita Dairesi'nde bir yıl çalışmış, sonra İstanbul'a dönmüştür. Mütarekeden sonra istifa etmiş ve "Hattat Hamid Yazı Evi" diye bir iş yeri açarak o tarihten sonra hep serbest çalışmıştır.
Hattat Hamid Bey Türk matbaacılığına çinkografi, çelik üzerine resim ve yazı hakketme yani gravür, kabartma ve lüks baskı tekniğini de ilk getirenlerdendir. İstanbul'da en yeni camilerden olan Şişli Camii'nin eşsiz yazıları ile birçok evlerde, salonlarda ve iş yerlerinde Mısır ve Irak'ta, hatta dünyanın her yerinde onun binlerce nefis yazısı vardır...
Uzun ve verimli bir ömür süren üstad Hamid Bey, çok öğrenci yetiştirmiş, hat san'atımızda celi sülüs, sülüs, nesih ve ta'likte zirvedeki yüce bir hattattır.
"Artık rahat ölebilirim"
Hattat Hamid Bey artık son günlerini yaşadığını fark etmiş ve hattan ayrı düşmek istemediği için ölümden tedirginlik duymaktadır. Bu ruh haliyle bir gece rüyasında genç yaşta vefat eden talebesi Hattat Halim (Özyazıcı) Efendi'yi görür. Halim Efendi yemyeşil bahçeler içinde habire yazmaktadır. Tıpkı hayatında olduğu gibi hızlı hızlı yazmakta her yan yazıyla dolmuş durumdadır. Halim Efendi; "Hocam kabrimde de habire yazıyorum" der.
Ertesi gün Hattat Hamid, neşeli bir vaziyette öğrencilerine rüyasını anlatır ve "Çocuklar artık rahatça ölebilirim" der.
Hattat Hamid Bey 18 Mayıs 1982'de vefat etmiş, vasiyeti üzerine Karacaahmet Mezarlığında Şeyhü'l-hattâtin Şeyh Hamdullah'ın yakınında bir yerde toprağa verilmiştir.