Helâlin Hesabı Haramın Ise Azabı Vardır

Helâlin Hesabı Haramın Ise Azabı Vardır
"Kibir, gurur ve övünme gibi duygular, insanın içinde çuvaldız gibi saplıdırlar. İnsanın kibirlenmesi, kendinde gördüğü faziletlerden ileri gelir. Ancak bir kimse, Hak yolundan bir yola intisâb ettiği takdirde, bütün bu faziletlerin, kesinlikle ve gerçek olarak Allahü teâlâda bulunduğunu anlar. Kendisinde bulunan her şeyin, Allah tarafından emânet olarak verildiğini görür."
"Zulüm ve eza gören din kardeşinin kalbini, sabır tavsiye ederek güçlendiren bir kimse, ona yardım etmiş sayılır."
Muhammed bin İbrâhim, babasından şöyle nakletti: Ali bin Ebi Tâlib'e (radıyallahu anh) dünyâdan soruldu. Hazreti Ali; "Uzun mu, yoksa kısa mı anlatayım?" buyurunca, "Kısa olarak, ey müminlerin emiri" dendi. O zaman Hazreti Ali; "Dünyânın helâli hakkında hesap, haramı hakkında azap vardır" buyurdu.
Hasen-i Basri hazretleri buyurdu ki: "Üç kimse vardır ki, Allahü teâlâ kıyâmet günü onlara nazar etmez ve onları tezkiye de etmez. Onlar için acı bir azap vardır. Bunlar; zâlim devlet başkanı, cimri olan zengin, kibirli olan fakirdir."
Hazreti Ömer (radıyallahu anh), vâlilerinden birine buyurdu ki: "Mazlûmun âhını almaktan kork. Çünkü mazlûmun duâsı kabul olunur."
İmâm-ı Rükneddin, iffeti ve alçak gönüllülüğü bir eserinde şöyle tarif ediyor: "Şüphesiz ki alçak gönüllülük, Allahü teâlâya yakın kimselerin hasletlerindendir. Allahü teâlâdan korkan kişi, bununla yükseklere çıkar. Allahü teâlâ katında iyilerden mi, yoksa kötülerden mi olduğunu veya son nefesini küfür üzere mi, yoksa imân üzere mi vereceğini veya vefât ettiği zaman ruhunun yükseklerde mi, yoksa alçaklarda mı olacağını bilmediği hâlde, gururlanan ne ahmaktır. Kibriya, Rabbimizin sıfatıdır. O'na mahsustur. Sen kibirden sakın!"
Rivâyet olunur ki, Mevlânâ Behâüddin hazretleri, Edirne'de bir gün evliyâ zâtlardan birisine rastladı. O zât Mevlânâ'ya; "Yolculuk zamanı yaklaştı. Âhirete göç etmek zamanı geldi. Devamlı olarak âhiret hazırlığında bulunmalı değil mi?" diye hitâb etti. Mevlânâ tebessüm ederek; "Evet" manasına başını salladı. Bu konuşmadan sonra evine gelen Mevlânâ, vasiyetini yaptı. Yedi gün hasta yattıktan sonra vefât etti...

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek