Herkesin Yükünü Çekmek Gerçek Dervişliktir
Üstadım Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri sohbetlerinde buyurdu ki: "İnsanların amelleri, işleri ve ahlâkı, cansız şeylere de tesir eder. Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin bu hususta çok keşfi vardır. Bu bakımdan, kötü işlerin işlendiği bir yerde yapılan ibâdet ile iyi işlerin işlendiği yerde yapılan ibâdet birbirinden kıymetçe farklıdır. Bunun içindir ki, Kâbe'de kılınan iki rekat, başka yerlerde kılınan namazın bin rekatına bedeldir."
"Dervişlik; herkesin yükünü çekmek ve kimseye kendi yükünü çektirmemektir."
"Allahü teâlâdan gelen belâlara sabırlı, hattâ şükredici olmak lâzımdır. Zirâ, Allahü teâlânın birbirinden acı belâları çoktur."
"İnsanın kıymeti; idrâkinin, zekâsının, bu yolun büyüklerinin hakikatlerini anladığı kadardır."
"Sizden hanginizin yirmi kerre, belki daha fazla tasarruf edildiği hâlde ve nisbet sahibi kılındığı hâlde, her dışarı çıktığında kaybetmemiş olsun? Size verilen veriliyor. Fakat siz onu muhafaza edemiyorsunuz. Eline bir nûr teslim edilen kişi, onu en kıymetli şeyi bilsin. Fâni varlığını tasfiye etsin, o nûr ile kendini karanlıkta aydınlatsın."
"Benim birkaç günlük hayâtımı fırsat bilip Allahü teâlâya bağlanmayan sizler, ya benden sonra ne yapacaksınız? Bu fırsatı ganimet bilin, bu nimet elden giderse pişman olursunuz. Son pişmanlığın faydası olmaz."
"Zikir bir kazma gibidir ki, onunla gönülden yabancı duygu dikenleri temizlenir."
"İbâdet; emirlere uyup, amel etmek, nehyedilen şeylerden sakınmaktan ibârettir. Ubûdiyyet, kulluk da bu şekilde Allahü teâlâya yönelmektir."
"İnsanın yaratılmasından murâd, kulluk yapmasıdır. Kulluğun özü de, her halükârda Allahü teâlâyı unutmamaktır."
"İlim iki çeşittir: Biri veraset ilmi, bin de ledün ilmidir. Veraset ilmi çalışarak elde edilir. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); Kim bildikleriyle amel ederse, Allahü teâlâ ona bilmediklerini öğretir" buyurdu. "İlm-i ledün ise Allahü teâlânın ihsânıdır. Çalışmadan elde edilir, ilâhi bir mevhibedir. Kullarından dilediğine verir."