HüdÂyî Yolu

HüdÂyî Yolu
Allahü teâlânın izniyle Mahmûd Hüdâyi hazretlerinin himmeti bereketiyle, kayığın ön, arka ve yanlarından bir kayık mesâfesinde deniz süt liman oluyor, dalgalar kayığa hiç tesir etmiyordu. Bu şekilde herkes korkudan denize çıkamazken, Aziz Mahmûd Hüdâyi kayığıyla selâmetle karşıya geçti. Üsküdar ile Sarayburnu arasındaki bu yola "Hüdâyi yolu" dendi ki, fırtınadan uzak, selâmetle gidilen bir deniz yolu olduğu kabûl edilir.Bu sırada Ahmed Han da, Fevkâni Kasr-ı Hümâyûnunda telaş ve üzüntü içerisinde Hüdâyi hazretlerini bekliyordu. Aziz Mahmûd Hüdâyi hazretleri tam köşkün yanına gelince, müthiş bir gümbürtü koptu. Kulakları sağır edecek bir biçimde patlayan gürültünün ardından düşen yıldırım, Kasr-ı Hümâyûnun bir yanını çökertti. Binâ allak bullak olmuş; ne pâdişâh dışarı çıkabiliyor, ne de bir kimse içeri girip onu kurtarabiliyordu. Ancak Hüdâyi hazretleri telaşlanmadılar. Kimsenin de telaşlanmasına fırsat vermediler. Hemen Kasr-ı Hümâyûnun çöken tarafına asâsını dayayıp binânın yıkılmasına engel oldu. Sonra Pâdişâhı ve yanındakileri tek tek köşkten indirdiler.Bu sırada dayanak direkleri de getirilmiş ve çöken yana konulmuştu. Köşkteki son kişinin de inmesini müteâkip gerekli tedbirlerin alındığını gören Hüdâyi hazretleri, bastonunu dayadığı yerden çektiler. O anda inanılmaz bir olay oldu. Küçük bir bastonun çektiği yüke direkler dayanamayıp çatır çatır kırıldı ve binâ çöktü.Bu olayı gören herkes Hüdâyi hazretlerine daha fazla gönülden bağlandı. Artık yağan yağmur ve kopan fırtına kimsenin umurunda değildi. Büyük bir alayla Sultanahmed Câmiine gelindi. Sonra câmi büyük mürşidin eli ve duâsı ile ibâdete açıldı.

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek