Hz. Ebû Bekr’in Torunu Abdülkâdir Sıddîkî

Hz. Ebû Bekr’in Torunu Abdülkâdir Sıddîkî
Niçin kesin söylemiyorsunuz!"
-Ümid olunur ki bu suâlin cevâbı şöyledir, diyerek talebesinin kalbini rahatlatırdı.
-Efendim! Mademki bu suâlin cevâbı böyledir. O halde niçin kat'i, kesin olarak değil de, ümid olunur ki diye tahmini bir ifâde kullanıyorsunuz? diye sorunca talebesine;
-Allahü teala kibirlenmekten muhafaza buyursun. "Çok biliyorum" durumuna düşmemek, böbürlenmemek için öyle söylüyorum, cevâbını verirdi...
Bu mübarek zatın, Şeyh Abdülgani Nablüsi hazretlerinin kasidesine şerhi, vahdet-i vücûd hakkında bir risâlesi ve başka risâleleri de vardır...
Bir gün Abülkâdir Sıddiki, talebesi Seyyid Muhammed bin Îsâ'ya;
-Bana amcamın oğlu Seyyid Mustafa Sıddiki'yi çağır! dedi. Seyyid Mustafa gelince, orada bulunan bir sandığın anahtarını ona vererek buyurdu ki;

Vasiyeti yerine getirildi...
-Ey amcamoğlu! Allahü teâlâ bilir ama benim âhirete gitme vaktim yaklaştı. Vefâtımdan sonra beni en güzel şekilde techiz et. Seyyid Îsâ'nın (talebesinin babası) yanına defnet. Çünkü onun rûhâniyeti şu anda burada bulunuyor ve benim kabrimin onun kabrine yakın olacağını haber veriyor. Vefâtımı bugünün akşamında bekleyin, dedi.
Bildirdiği gibi o gün akşam vefât etti. Vefât tarihi 1735 (H.1148)'dir. Amcasının oğlu da vasiyetlerini aynen yerine getirdi.

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek

Ey Mahmûd! Uzat Elini Seni Yukarı Çekeyim

Vehbi Tülek

Nefis, Çok Övülmesi Yüzünden Firavunlaştı

Vehbi Tülek

İnsanların Hep Iyi Taraflarını Gör, Günahlarını Araştırma!

Vehbi Tülek