İbn-i Âsım Gırnâtî

İbn-i Âsım Gırnâtî
Ticaret yapan kimsenin adaletle muamele etmesi lazımdır. Ticarette zulüm yapılınca, bundan başkası zarar görür. Ticaretteki zulüm birkaç kısma ayrılır.

Birincisi, zararı umûmi olan zulüm ki, bu da iki kısma ayrılır. Birincisi karaborsacılıktır. Herkesin ihtiyâcı olan yiyeceklerde olur. Satıcı elindeki yiyecekleri satmak için fiyatların yükselmesini bekler. Bu umumu ilgilendiren bir zulümdür. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifte; "Bir kimse yiyecek maddesini kırk gün hapsettikten (sakladıktan) sonra onu tasadduk etse (sadaka olarak verse) yine de ihtikârının (karaborsacılığının) günâhına kefaret olmaz" buyurdu.
İkincisi; piyasaya sahte para sürmektir. Paranın sahte olduğunu bilmeyerek alan zulme uğramış olur. Kendisine sahte para verilen kimse, derhal o parayı imha etmelidir. Ticaretle uğraşan kimseler, sahte parayı tanımalıdır.
Üçüncü kısım; zararı yalnız muamele ettiği kimseye dokunandır. Alışveriş ettiği herkesin, kendisinden zarar gördüğü kimse zâlimdir. Adâlet ise, Müslüman kardeşine zarar vermemekle olur. Satıcı, övmek suretiyle ve yemin ile malını satmamalıdır. Malında bir kusur varsa, alıcıya onu söylemelidir... Şakik-i Belhi şöyle anlattı:
Ebû Hanife'nin (radıyallahü anh) bir ticâret ortağı vardı. İsmi Bişr idi. İmâm-ı Azam ona yetmiş elbise gönderdi. Ayrıca bir mektup yazarak, bu elbiselerin içerisinde kusurlu elbise vardır. Kusurları şunlar şunlar, diye ona bildirdi ve onu satarken müşteriye kusurunu da bildirmesini istedi. Ancak Bişr, onu kusurunu söylemeden sattı... Ebû Hanife hazretleri geri dönen Bişr'e, "O elbiseyi dediğim gibi sattın mı?" diye sordu. Ortağı da, "Söylemeyi unuttum" dedi. Bunun üzerine İmâm-ı Azam, kendisine verilen paranın hepsini sadaka olarak dağıttı. "Mademki ona şüphe karıştı, benim öyle paraya ihtiyacım yoktur" dedi. O elbiselerden İmâm-ı Azam hazretlerinin eline, otuz bin dirhem geçmişti.

Allah'ı Sevmenin Alâmeti, Ona Itaati Sevmektir

Vehbi Tülek

Mallarınız Ile Herkesi Memnun Edemezsiniz

Vehbi Tülek

Hem Kendine, Hem De Başkalarına Iyilik Et

Vehbi Tülek

O Gün Öyle Büyük Bir Gündür Ki

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîm, Harf Ve Kelime Olarak Gönderildi

Vehbi Tülek