İbn-i Berhân
Allahü teâlâya yemin ederim ki, Îsâ aleyhisselâmın İncilinde okudum; bir kimseyi tabuta koyduktan mezara bırakıncaya kadar; Allahü teâlâ ona kırk suâl soracaktır. Birincisi, (Ey kulum! Yaşadığın kadar hep dünya için süslendin, herkesin beğenmesi, hürmet etmesi için birçok şeyler öğrendin. Benim emrettiğim şeyleri de öğrendin mi, istediklerimi yapıp, haram ettiklerimden kaçındın mı?) Yalnız ilim kâfi olup, ibâdete lüzûm olmasaydı, her gece sabaha karşı, (Duâ eden, istiyen yok mu? Vereyim. Tevbe eden yok mu? Affedeyim) buyurulmaz idi.
Bir gün Peygamber Efendimizin "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" huzurunda sahâbeden Abdullah ibni Ömer'i medhettiler. (İyi insandır, teheccüd namazı, [yâni gece namazı] kılsaydı, daha iyi olurdu) buyurdu.
Yine bir gün Eshâbdan birine: (Çok uyuma!.. Geceleri çok uyumak, insanı kıyâmette muhtaç eder) buyurdu. Cân-ü gönülden çalışmak, Allahü teâlânın düşmanı olan nefse şiddetle karşı koyup, onu ezmek lâzımdır ve her an kendini mezarda bilip, ona göre hazırlanmalıdır. Senden evvel gidenler, hep sana, onlara ne zaman ve ne hâlde kavuşacağına bakıyorlar. Aklını başına topla da, oraya sermâyesiz gitme! Ebû Bekr-i Sıddik buyurdu ki: İnsanın vücûdu, ya kuş kafesine benzer ki, açılınca kuş uçup kurtulur veya hayvanın ahırına benzer ki, açılınca hayvan yük çekmeye, zahmete sokulur. Düşün! Bakalım sen bunlardan hangisisin? Kuş kafesi isen, (Rabbine kavuş) sesini işitince uçup yükselirsin. Nitekim hadis-i şerifte, (Sa'd bin Muâz'ın ölümü sebebiyle Arş titredi) buyuruldu. Eğer Allah korusun, ahıra benziyorsan, yâni Allahü teâlânın, (Başlarına gelecekleri düşünmediklerinden, hayvanlara benzerler, hattâ daha aşağıdırlar) buyurduğu kimselerden isen, hiç şüphe etme ki, hâneden hâviyeye, yâni doğru Cehenneme gidersin. Hasen-i Basri hazretleri, bir gün eline bir bardak soğuk şerbet almıştı. Birdenbire bayılarak bardak elinden düştü. Kendisine gelince, sebebini sordular: Cehennemde yananların, Cennetteki arkadaşlarına seslenerek: (İçtiğiniz Cennet sularından bize biraz veriniz) dedikleri hâtırıma geldi, korkudan aklım kaçtı, dedi.