İbn-i Hulâvî

İbn-i Hulâvî

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) buyurdu ki: "Ey Âdemoğlu! Benim üzerimde koşuyorsun, fakat bir gün benim içime gireceksin. Benim üzerimde Allahü teâlâya isyan etmektesin, fakat içimde azâb göreceksin. Üzerimde gülüp duruyorsun, fakat içimde ağlayacaksın. Üzerimde haram helâl ayırmayıp haramları yemektesin, fakat içimde kurtlar böcekler senin bedenini yiyecekler. Üzerimde neş'e ve sevinçlisin, fakat içimde çok üzüleceksin. Üzerimde haramları topluyorsun, fakat içimde eriyip gideceksin. Üzerimde kibir gurûr içinde büyüklenip durursun, fakat içimde çok zelil, aşağı ve hakir olacaksın. Üzerimde aydınlıkta gezer durursun, fakat içimde karanlıklarda kalacaksın. Üzerimde sevdiklerinle berabersin, fakat içime girince orada yalnız, tek başına kalacaksın" diye insanoğluna seslenir...

Ebi Kılâbe şöyle anlatır: "Rüyâmda bir kabristan gördüm. Meyyitler kabirlerinden çıkıp kabir kenarına oturmuşlardı. Her birinin elinde nûrdan bir tabak vardı. Fakat içlerinden birinin elinde hiçbir şey yoktu. Gayet mahzûn idi. Ona sebebini sorduğumda bana;

-Burada gördüğün mevtaların geride bıraktığı, evlâdı, ahbabı, dostu, kendilerine hayırla duâ ediyorlar. Kendilerini rahmetle anıyorlar. Onlar için hayır ve hasenat yaptıklarından, kendilerine nûrdan tabaklar içinde mükâfatları, hediyeleri veriliyor. Fakat benim geride günahkâr ve isyankâr bir oğlum var. Benim için bir hayır yapmaz, bir Fâtiha okumaz. Bu sebepten bana, o nûr tabaktan verilmemekte. Ayrıca, kabir komşularımdan çok utanmaktayım, dedi. O zaman ben uyandım. O kişinin oğlunu araştırıp buldum. Gördüklerimi kendisine bir bir anlattım. Genç tövbe ve istiğfar etti. Abdestini alıp namaza başladı. Babasının rûhu için Fâtihalar hatimler okudu. Hayır işleri yaptı... Bir zaman sonra rüyâmda aynı kabristanı ve oradaki mevtaları aynı hâl üzere gördüm. Bu defa daha önce üzgün olan o kişi de, önünde nûrdan tabaklarla ikram ve ihsânlara garkolmuş şekildeydi. Diğer mevtalara bu kadar ni'metler verilmemişti. Bana;

-Ey Ebi Kılâbe! Allahü teâlâ sana iyilikler ihsân buyursun. Oğlumu bulup ona nasihat etmekle çok iyi ettin. Beni kabir komşularım arasında mahcûb olmaktan kurtarmış oldun dedi."

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek