İbn-i Ziyâd

İbn-i Ziyâd

İkrime bin Ebi Cehl (radıyallahü anh) ile birlikte Yemen'de mürtedlere karşı savaşan, Eshâb-ı kiramdan Garafe bin Haris (radıyallahü anh) anlatır:

Mısır'da Mendukûn adında bir Hristiyanı İslâmiyete davet ettim. Fakat adam, Resûlullah efendimiz hakkında kötü sözler söyledi. Ben de onu dövdüm. Vâli Amr bin Âs (radıyallahü anh) hâdiseyi duyunca beni çağırıp; "Biz onlarla andlaşma yapıp, emniyette olduklarını bildirmedik mi?" dedi. Ben de "Onlara, herhalde Resûlullah efendimiz hakkında kötü sözler söylesinler diye eman verilmedi. Benim bildiğim, kiliselerine dokunmayacağımıza, ibâdetlerine karışmayacağımıza altından kalkamayacakları mükellefiyetler yüklemeyeceğimize, onlara düşman saldırdığında koruyacağımıza, kendi aralarında diledikleri gibi karar verebileceklerine, bizim kanunlarımıza uymak isteyenler hakkında Allah ve Resûlullah efendimizin emrettiği gibi hüküm vereceğimize, arzu etmezlerse mecbûr etmeyeceğimize söz verdik" dedim. Amr İbni Âs da "Evet doğru söyledin" dedi.

Vâsıl bin Atâ ve onun izinde yani Mu'tezili bozuk fırkasında bulunanlar; "İnsan, istekli hareketlerini kendi yaratır, insan, iyi kötü bütün işlerini kendi yaratıyor. Allahü teâlâ, şerleri, günahları, küfrü yaratır demek doğru değildir. Bu sözler, O'nu kötülemektir. Çünkü, zulmü yaratan zâlimdir. Allahü teâlâ zâlim olamaz" diyorlar. Bunların sözleri yanlıştır. İş sahibi, işi yaratan değil, bu işi yapandır, insan mahlûk olduğu gibi, küfrü, imânı ibâdeti ve isyanı da mahlûktur. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerimde Saffât sûresi doksanaltıncı âyetinde meâlen; "Allahü teâlâ sizi yarattı ve yaptığınız işleri de yaratmaktadır" buyurdu. Beydâvi hazretleri bu âyetin tefsirini yaparken; "İşler, insanın fiili, hareketi ile olduğu için, insanın işi olur. Fakat, hareket kuvvetini veren, iş için lâzım olan şeyleri yaratan Allahü teâlâdır" demektedir. Mu'tezile, herkes kendi işinin halikıdır dediği için, 'bu ümmetin Mecûsileri' olmuştur. Ehl-i sünnet. Halik birdir diyor."

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek