İbn’ül-medînî

İbn’ül-medînî
Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem) bir gün; (İyi huylar üçyüzaltmış tanedir. Allahü teâlâ dilerse, bir kuluna bu huylardan birini verir. Bu huyundan dolayı, onu Cennete sokar) buyurunca, Ebû Bekr (radıyallahü anh), (Yâ Resûlallah! O huylardan birisi bende var mıdır?) dedi, (Evet, sende o huyların hepsi vardır) buyuruldu. Bir gün, (Ey mutmainne olan nefis!..) âyet-i kerimesi sonuna kadar okundu. Ebû Bekr (radıyallahü anh), (Yâ Resûlallah! Bu ne güzel şeydir) dedi, Resûlullah efendimiz, (Sen ölürken, melek, sana böyle söyleyecektir) buyurdu...Ebû Bekr (radıyallahü anh), bir kere sahâbeden birine incindi. Resûlullah efendimiz bunu işitince, Eshâb-ı kirâmı toplayıp, (Allahü teâlâ, beni size Peygamber gönderdi, inanmadınız. Yalnız Ebû Bekr inandı. Bana malı ile, canı ile yardım etti. Benim hatırım için, bu arkadaşımı incitmeyiniz!) buyurdu. O günden sonra hiç kimse, Ebû Bekr'i incitecek bir şey söylemedi ve yapmadı. Bir hadis-i şerifte, (Cebrail aleyhisselâma, Ömer'in (radıyallahü anh) üstünlüklerini sordum. Cebrail bana, Ömer'in üstünlüklerini, Nuh aleyhisselâmın peygamberlik zamanı kadar, [950 sene] anlatsam bitiremem. Bununla beraber, Ömer'in bütün iyilikleri Ebû Bekr'in iyiliklerinden birisi kadardır dedi) buyurdu. Eshâb-ı Kiram, "En çok kimi seviyorsun, yâ Resûlallah" dediklerinde, (Âişe'yi) buyurdu. Erkeklerden kimi dediklerinde, (Âişenin babasını) buyurdu. Ondan sonra kimi dediklerinde, (Ömer bin Hattâb'ı) buyurdu. Bir gün, Ebû Bekr ile Ömer'i (radıyallahü anhüma) göstererek, (Bu ikisi Peygamberlerden başka Cennetteki insanların en üstünüdür) buyurdu. Bir gün, Resûlullah efendimizin sağ yanına Ebû Bekr, sol yanına Ömer (radıyallahü anhüma) geldiler. Mübarek elleri ile her birinin elinden tutup, mescid-i şerife girdi ve (Kıyamet günü, üçümüz böyle geliriz) buyurdu.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek