Haccın farzlarından biri ihrâmdır. İhrâm, niyet ile birlikte telbiyeden ibâret olup, bazı şeyleri kendine yasak etmektir. Namâzda iftitâh tekbîri gibidir. Alâmeti, iki beyâz bez olup, biri belden aşağı sarılır, öteki, omuzlara sarılır. İple bağlanmaz, düğümlenmez. Bunun için kuşanılan bu iki beze de ihrâm denildi. Tavâfa başlarken, ihrâmın ortasını sağ koltuk altından geçirip, iki ucunu sol omuz üstüne getirmek sünnettir. Hac için, umre için, ticâret için veyâ herhangi bir şey için uzaktan gelenlerin, mîkât denilen yerleri, ihrâmsız geçerek, Mekke-i mükerreme Haremine girmeleri harâmdır. Geçenin, geri mîkâta gelip ihrâma girmesi lâzımdır. İhrâma girmezse, kurban kesmek lâzım olur.
Hac için, Hil’de oturanlar Hil’de, Harem-i Mekke’de oturanlar Harem’de ihrâma girer. Meselâ Cidde şehri Hil'dedir. (Harem), Mekke-i mükerremeden biraz dahâ geniş olup, hududunu İbrâhîm aleyhisselâmın dikdiği taşlar göstermektedir. Mescid-i harâma (Harem-i Kâbe) veyâ (Harem-i şerîf) denir. Mîkât yerlerini geçerken, niyet ederek ve telbiye yaparak, usûlü ile, ihrâma girilir. Mîkât yerinden önce, hattâ kendi memleketinde de giymek câiz, hattâ dahâ iyidir. Hac aylarından önce giymek de câiz ise de, mekrûhtur.
İhrâm giyen kimseye, bazı şeyler yasak olur. Meselâ, karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini tıraş etmesi, cimâ etmesi, kavga ve münâkaşa etmesi, koku sürünmesi, tırnak kesmesi, erkeğin mest, ayakkabı giymesi ve başını örtmesi, hatmi ile başını yıkaması, eldiven, çorap giymesi, hamâma girmesi, kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, kendi üzerinde bulunan bitin öldürülmesi ve öldürmek için gösterilmesi câiz değildir. Bunları bilerek veyâ bilmeyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezâları lâzım olur.
Temettü’ kurbanı ve kırân kurbanı etinden sâhibi yiyebilir. Cezâ olarak kesilenlerin etlerinden yiyemez. Müfrid hacda bir kurban îcâp etdiren suçu, kârin hâcı işlerse, biri umre için, iki kesmesi lâzımdır.