İlk Yaratılan Insan Hazreti Âdem'dir
Allahü teâlâ, insanların dünyada rahat, huzur içinde yaşamalarını, âhırette de sonsuz saadete kavuşmalarını istiyor. Bunun için, saadete sebep olan faydalı şeyleri emretti. Felakete sebep olan, zararlı şeyleri yasak etti. Dinli olsun, dinsiz olsun, inansın, inanmasın, herhangi bir kimse, bilerek veya bilmeyerek, şeriate, yâni Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uyduğu kadar, dünyada rahat ve huzur içinde yaşar. Faydalı ilâcı kullanan herkesin, dertten, sıkıntıdan kurtulması gibidir. Şimdi, dinsiz, îmansız, çok kimsenin ve milletlerin, birçok işlerinde muvaffak olmaları, Kur'ân-ı kerimin ahkâmına uygun olarak çalıştıkları içindir. Kur'ân-ı kerime uyarak, âhırette sonsuz saadete kavuşabilmek için ise, buna, inanarak, uymak lâzımdır.
Allahü teâlâ, bütün varlıkları yarattı. Her şey yok idi. Yalnız Allahü teâlâ var idi. O hep vardır. Sonradan var olmuş değildir. Önceden yok olsaydı, Onu var eden bir kuvvetin bulunması lâzım olurdu. Çünkü, var olmayan bir şeyi yaratacak kuvvet olmazsa, o şey hep yok olur, var olamaz. Onu yaratan kuvvet sahibi hep var idi ise, işte Allahü teâlâ bu kuvvet sahibi olan sonsuz varlıktır. Yok eğer, bu yaratıcı kuvvet sahibi de, sonradan var olmuştur denirse, bunu da var edenin bulunması lâzım olur. Böylece, sonsuz sayıda var edicilerin bulunması lâzım olur. Bu ise, var edicilerin bir başlangıcının bulunmaması demektir. İlk var edicinin bulunmaması, bunun var edeceklerinin de bulunmaması demek olur...
Var edici var olmayınca, yoktan var edilmiş olan bu gördüğümüz veya işittiğimiz madde ve ruh âleminin de bulunmaması lâzım olur. Maddeler ve ruhlar var oldukları için, bunların yalnız bir yaratıcılarının da bulunması ve hep var olması lâzımdır.
Allahü teâlâ, ilk insanı, cansız maddelerden ve ruhdan meydana getirdi. Bundan önce, hiç insan yoktu. Hayvanlar, otlar, cin ve melekler, bu ilk insandan daha önce yaratıldı. Bu ilk insanın ismi, Âdem (aleyhisselam) idi. Bundan, Havvâ isminde bir kadın da yarattı. Bütün insanlar, bu ikisinden üredi.