İlmiyle Amel Etmeyenin Kalbi Bozuktur!
İstanbul'a geldiği zaman, evliyânın büyüklerinden Ümmi Sinân hazretleriyle görüştü. Ümmi Sinân ona Halvetilik tarikatında hilâfet verdi. Şeyh Ahmed-i Semerkandi ise, ona "Kübreviyye" ve "Nûr-i Bahriyye" yolunun hilâfetini vermişti. Hüsâmeddin Uşşâki de bu yolları birleştirerek Uşâkiye tarikatını kurdu...
Hüsâmeddin Uşşâki, hac farizasını yerine getirip geri dönerken, Konya'da rahatsızlandı ve 1594 (H.1003) senesinde orada vefât etti. Cenâzesi İstanbul'a getirildi ve Kasımpaşa'da Uşşâki Dergâhı'na defnedildi.
Sohbetlerinde buyurdu ki: "Mekke-i mükerremede duânın kabûl olduğu yerler: 1) Tavafta, 2) Mültezemde (Hacer-i esved ile Kâbe-i muazzamanın kapısı arasındaki kısım), 3) Altın Oluk'un altında, 4) Kâbe-i muazzamada ve onun içinde, 5) Zemzem kuyusunun yanında otururken ve zemzem suyu içerken, 6) Safâ ve Merve'de, 7) Safâ ile Merve arasında, 8) Tavâf edip iki rekat tavâf namazı kıldıktan sonra Makâm-ı İbrâhim arkasında, 9) Arefe günü Arafat'ta, 10) Bayram gecesi güneş doğuncaya kadar Müzdelife'de, 11) Mina'da, 12) Şeytan taşlama ânında."
"Kalbin bozulması altı şeydendir: 1) Allahü teâlânın rahmetini umarak, tövbeyi terk etmek, 2) İlmi ile amel etmemek, 3) Amelinde ihlâs sâhibi olmamak, 4) Allahü teâlânın ihsân buyurduğu rızkı yiyip, şükretmemek, 5) Allahü teâlânın taksimine râzı olmamak, 6) Vefât edenleri kabrine defnedip, onlardan ibret almamak. Resûl-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: (Kabir, âhiret konaklarının ilkidir. Ondan kurtulana, ondan sonrası daha hafif ve kolay, ondan kurtulamayana, ondan sonrası daha zor ve çetindir.)"
"Bir kimsenin malını nereden kazandığını öğrenmek istediğiniz zaman, onu nereye harcadığına bakınız. Şüphesiz habis yâni helâl olmayan kazanç israfta harcanır."