İnsan, Sâlihlerden Uzak Kalmamalıdır

İnsan, Sâlihlerden Uzak Kalmamalıdır
Evliyâ ve sâlihleri ziyâret: İnsanın evliyâ ve sâlih kimseleri ziyâretten uzak kalmaması gerekir. Allahü teâlâ, yağmur damlaları ile yeri diriltip canlandırdığı gibi, böyle zâtlar hürmetine de ölü kalpleri diriltir. Katı gönüller onların vâsıtası ile yumuşar, zor işler kolaylaşır. Zira onlar, Allahü teâlânın kapısında, O'nun rızâsı üzerinde bulunan kimselerdir. Onlara gelen geri çevrilmez. Onlarla beraber olan, onlarla tanışan ve onların sevgisini kazanan kimse asla zarara uğramaz. Çünkü onlar, Allahü teâlânın kullarına açılmış olan rahmet kapıları gibidirler. Böyle sâlih ve evliyâ bulununca, onların bereketinden istifâde etmeyi ganimet bilmelidir. Onları görmek nimeti ile şereflenen kimselerde, anlayış ve zihin açıklığı hâsıl olur. Bunu anlatan, anlatmaktan âciz kalır, işte insan, böyle büyük bir bereket ve hayırdan kendini mahrûm etmemelidir. Ancak burada önemli bir şart vardır ki, o da her zaman sünnet-i seniyyeden kıl payı olsun ayrılmamaktır. Bid'at ve dalâlet ehlinden çok sakınmalıdır. Onların ziyâretine dahi gitmemelidir...
İşlerde niyetin doğru olması: Allahü teâlâ, Beyyine sûresinin beşinci âyet-i kerimesinde meâlen; "Hâlbuki onlar, ancak Allaha, O'nun dininde ihlâs sahipleri olarak, diğer bütün dinlerden İslama yönelerek ibâdet etsinler, namazı gereği üzre kılsınlar ve zekâtı versinler diye emrolunmuşlardı. İşte bu emredildikleri şey dosdoğru hak dindir" buyuruluyor.
Âlimler de şöyle buyurdular:
"İhlâs, niyet ile olur. Âdemoğlunun bir zâhiri bir de batıni azaları vardır. Zâhiri olarak ibâdet etmek ve Allahü teâlânın emirlerine uymak gerekir. Batıni olarak ise, Allahü teâlâdan başka ilâh olmadığına, Muhammed aleyhisselâmın, Allahü teâlânın Resûlü olduğuna samimi olarak inanmak gerekmektedir, ibâdetler için de asıl olan, ihlâs ile yapmaktır. Bu ise, kalp ile olmaktadır. Buna göre zâhiri azalar, bâtına tâbidir. Batın doğru olursa, zâhir de ona bağlı olarak doğru olur. Bâtında bozukluk olursa, bu bozukluk zâhirde kendisini gösterir, öyleyse müminin, bâtınını doğru yapmak, onu düzeltmek husûsunda çok gayret sarf etmesi gerekir."

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek