Kalpleri Saf Ve Nurlu Olanlar

Kalpleri Saf Ve Nurlu Olanlar
Tasavvuf büyükleri buyurdular ki: Sûfilere "Sûfiyye" denilmesinin sebebi, içlerinin saf (hâlis), dışlarının pak (temiz) olması sebebiyledir." Bişr bin Haris: "Sûfi, kalbini Allah için saf hâle getirmiş olan zâttır" buyurdu. Bazı büyükler de; "Sûfilere, sofdan (yünden) yapılmış elbise giydikleri için sûfi denilmiştir" buyurdular.
Evliyâdan bir zâta "sûfi kime denir?" diye sorulunca; "Kendisi bir mala sahip olmadığı hâlde, kendisinde hırs ve dünyâya düşkünlük bulunmayan kimseye denir" cevâbını vermiştir.
Tasavvuf büyüklerine sıfat ve saff-ı evvel nispet edenler, bâtınlarını, kalplerini dikkate aldılar. Gerçekten, eğer bir kimse dünyâya düşkün olmaz ondan yüz çevirirse, Allahü teâlâ o kulun sırrını saf, kalbini nurlu kılar. Kalbine nûr akıtır. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) hadis-i şerifte "İçine nûr giren kalp açılır ve genişler" buyurdu. "Yâ Resûlallah bunun alâmeti nedir?" diye sorulunca, "Fâni dünyâdan uzaklaşmak, ebedi olan âhirete yönelmek ve ölüm gelmeden önce ölüme hazırlanmaktır" buyurdu. Bu hadis-i şerifle Peygamberimiz, dünyâya düşkün olmayanların kalblerini, Allahü teâlânın nurlandıracağını bildirdi.
Kalbin saf ve nurlu olması "Eshâb-ı Suffanın" vasıflarındandır. Zâhirdeki temizlik; pis olan şeylerden, bâtındaki temizlik; aklı kötü düşüncelerden, kalbi aşağı ve kötü arzulardan uzaklaştırmak sûretiyle olur. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerimde meâlen; "Nice adamlar vardır ki, ne bir ticâret ne de bir alışveriş, onları Allahı anmaktan (O'na ibâdet etmekten ve emirlerine bağlanmaktan) alıkoyar..." buyurdu (Nûr-37).
Ebü'l-Hasen'e; "Tasavvuf nedir?" diye sorulunca, "Nefsin bütün lezzet ve isteklerini terk etmektir" buyurdu.
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, "tasavvuf nedir?" diye soran bir kimseye şöyle cevap verdi: "İnsanların rızâsını bırakıp, Allahü teâlânın rızâsını aramak, kötü huyları terk edip, nefsâni olan işlerden uzaklaşmak, rûhu yükselten vasıflar kazanmaya gayret etmek, hakiki ilimlere sarılmak, hep en uygun şekilde hareket etmek, herkese nasihatte bulunmak, Allahü teâlâya verilen ahitte durmak, Muhammed aleyhisselâmın dinine uymak."

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek