«Ne garip bir iş işlemektesin! Türlü zahmetlerle elde ettiğin şeyi onun yolu üstüne bırakıyorsun!. Bulsa, görse, alsa bile kimden ve niçin olduğunu bilmeyecek... Bari bir şey yap ki, senden geldiğini bilsin!.» Gözyaşlariyle sarsılarak cevap verdi : «Sen ne diyorsun?. Yaptığım işin tuhaflığını bilmiyor muyum ben? Bu işi yaparken karşılık beklemiyorum ve o hediyeden bana karşı minnet yükü altına girmesini istemiyorum! Eğer bu işimden bir karşılık varsa, onu Allahü Teâlâ elbette bana verecektir. Sevgilim bunu bilmese de olur.» Bu cevaptan titredim ve böyle bir muhabbetin ancak zati muhabbetten bir işaret olduğunu anladım.