Kelam âlimlerinden Abdullah Ibn-i Hafîf

Kelam âlimlerinden Abdullah Ibn-i Hafîf
Münâzara için toplandılar!
Ertesi gün erkenden söylediği yere gittim. O zat beni yanına alıp, Basra'nın ileri gelenlerinden birinin evine götürdü. İçeri girince, kendisine yer gösterdiler. Mûtezilenin meşhûr âlimleri, münâzara için orada toplanmıştı. Aralarında oturan bir Mûtezile âlimine çeşitli meseleler sormaya başladılar. O şahıs cevap vermeye başlayınca, beni oraya götüren zât, doğrusunu söylüyor, yanlışları reddediyordu. Öyle konuşuyordu ki, dinleyenleri tam iknâ edip, doyurucu bilgi veriyordu.
Ben, bu zatın hâline ve ilmine hayran oldum. Yanımda bulunan birine "Bu zat kimdir?" dedim. "Ebü'l-Hasan Eş'ari'dir" dedi.
İmâm-ı Eş'ari evden çıktıktan sonra, peşinden gittim. O gün beni talebeliğe kabul etti.

Nefis nasıl kırılır!
Sonra kendisine şöyle sordum: "Efendim, o mecliste neden siz baştan bir mesele sormadınız? Başkaları sorduktan sonra mevzuya girdiniz?" Buyurdu ki: "Biz, bunlarla konuşmak için söze girmiyoruz. Ancak Allahü teâlânın dininde yanlış ve sapık şeyler söylediklerinde reddediyoruz. Yanlış olduğunu isbât edip, kendilerine doğrusunu bildiriyoruz..."
Abdullah ibn-i Hafif buyurdu ki: "Nefsin kırılması, Allahü teâlânın dinine hizmet etmek ile olur."
Abdullah ibni Hafif hazretleri çok hasta idi. On yedi gün hiçbir şey yemedi. Ağzından misk gibi güzel bir koku yayılıyordu.
Bu halde iken bir doktor geldi; "Ey Şeyh, hastalığın nedir?" dedi. "Vücûd gidince, hastalık da gider" buyurdu. Biraz sonra da
Kelime-i şehadeti söyleyerek ruhunu teslim etti...

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek