Kerâmetler Menbaı Saltuk Türkî
"Kardeşin yakında gelecek!"Bir gün Sabiha'daki hemşehrileri, sevenleri, ona suları olmadığını bildirip, kendinden su istediler. Bunun üzerine Saltuk Türki, eliyle bir kayaya vurdu ve kayadan hemen su fışkırdı...
Bir Hristiyan, SaltukTürki'ye gelip; "Efendim! Fransızlar, kardeşimi, elinde bulunan ticâret malı ile berâber esir aldılar, hâlbuki onlar da Hristiyandır" dedi.
O zaman Saltuk Türki, o Hristiyana; "Eğer kardeşinin esirlikten kurtulmasını temin edersem Müslüman olur musun?" dedi. Adam da; "Evet olurum" diye cevap verdi. Bunun üzerine SaltukTürki, bir müddet olduğu yere çöktü. "Kardeşin kurtuldu. Yakında gelecek!" buyurdu...
Birkaç gün sonra esir, yanında malları ile geldi ve şöyle anlattı:
"Biz falanca gün otururken, alaca bir doğan gelip; "Ben Saltuk Türki'yim" dedi ve beni esir alan şahsın başını kesti. Onlar bunu görünce, beni ve yanımdakileri serbest bıraktılar. Bu hâdise, üzerine iki Hristiyan kardeş, çoluk-çocukları ve daha pekçok kimse ile berâber Müslüman oldular...
"Tesbihimi muhafaza ediniz!"
Saltuk Türki'nin iki yüz tâneli bir tesbihi vardı. Vefâtından önce yakınlarına; "Onu muhâfaza ediniz. Benim vefâtımdan yedi sene sonra, ordusu ile birlikte falanca sultan gelir. Onun iki yüz emiri vardır. O tesbihi sizden isterse, ona; "Eğer bu tesbihi alırsan, her tarafta karışıklıklar, pahalılık ve daha başka şeyler meydana gelir" deyiniz. Vazgeçmezse, ona tesbihi veriniz" dedi. Nihâyet Saltuk Türki'nin vefâtından yedi sene sonra, sözü edilen sultan geldi. O tesbihi istedi. Önce vermeyip, Saltuk Türki'nin yaptığı vasiyeti kendisine aynen anlattılar. Sultan, mutlaka o tesbihi kendilerinden alacağını söyledi. Tesbihi aldı. Kumandanları arasında onları taksim etti. Bunun üzerine Saltuk Türki'nin bildirdiği belâ ve musibetlerin hepsi meydana çıktı. Sultan pişmân oldu. Fakat, pişmanlığı kendisine fayda vermedi...