"Hocam Ahmed bin Hanbel'in, meclisten kalktığı zaman mecliste yapılan hatâlara keffâret olması için Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizden rivayet edilen şu mübârek sözleri söylüyordu: Sübhânekellahümme ve bihamdike, eşhedü enlâ ilâhe illâ ente, estagfirüke ve etûbu ileyk."
Abdullah ibni Mes'ûd buyurdu: Resûlullah efendimizin sünnet-i seniyyesine tâbi olunuz. Resûlullah efendimizin zamânında ve onun dört halîfesi zamanlarında bulunmayıp, dinde sonradan meydana çıkarılan ve ibâdet olarak yapılan, her türlü söz, iş ve usûl olan bid'atleri yapmayınız. Her bid'at, dalâlet ve sapıklıktır.
İbn-i Ömer: "İnsanlar güzel görse bile, her bid'at dalâlettir."
Ebû Mûsâ: "Allahü teâlânın ilim verdiği kimse, onu, insanlara öğretsin. Fakat, bilmediği şeyi söylemekten sakınsın. Yoksa, kendisini ilgilendirmeyen bir şeye karışmış olur, dinden çıkar."
İbn-i Mesûd: "Sizden birine, bilmediği bir şey sorulduğu zaman, bilmediğini îtiraf etsin, utanmasın... Kişiye bilmediği sorulunca, Allahü teâlâ bilir demesi, ilimdendir."
Rebî bin Haysem: "Kişi bilmediği hâlde bu haramdır, bu menedilmiştir demekten sakınsın. O zaman Allahü teâlâ ona, yalan söyledin, buyurur."
Bir zâta yazdığı mektupta şöyle demiştir: "Allahü teâlâ bizi ve sizi her türlü tehlikeden, her çeşit şüpheden muhâfaza buyursun. Yine bize ve size, geçen büyüklerimizin ve âlimlerimizin yolunda gitmek nasip eylesin. Dâimâ Allahü teâlânın nîmetleri içerisindeyiz. Allahü teâlâdan, bu nîmetlerini daha da artırmasını, rızâsına kavuşmamız için bize yardımını dileriz. Fazla sözde fitne vardır. Sükûtta genişlik ve rahatlık vardır. Kişi ihtiyâcına göre konuşmalıdır. Âlimin ölümü, büyük bir musîbettir. Şeytan ve onun yardımcıları, Allahü teâlânın ve Müslümanların düşmanlarıdır. Şeytan ve yardımcıları, Müslümanlar için birçok fitneler hazırlarlar. Maksatlarına erişebilmek için âlimlerin yok olmasını beklerler. Çünkü, âlim, onların bâtıl işlerine ve yardımcılarına mâni olmaktadır. Bir kısım insanlar, şöhrete yapıştılar. Kendilerinden bahsedilmeyi arzu ettiler. Hâlbuki onlardan önce de işledikleri bid'atlerle şöhrete kavuşanlar oldu. Fakat, hayır yolunda, doğru yolda tâbi olmak; şer, kötü işlerde başkan olmaktan daha hayırlıdır."