"Ey kardeşlerim! En faydalı korku, insanı günahlardan, Allahü teâlânın beğenmediği şeylerden alıkoyan, âhiret işlerinin elden çıkması ile üzüntüye sevk eden; kalan ömrü ve son nefesindeki durumu hakkında düşünmeye sevk eden korkudur... En faydalı ümit, sâlih amel yapmayı kolaylaştırandır. Hak olan iş, insanlara adâletle muâmele, insanın kendisi için istemediğini başkaları için de istememesi, kendisinden aşağıda olanın hak olan sözünü kabûl etmesidir... En faydalı, doğru söz, Allahü teâlânın rızâsı için nefsinin ayıplarını kabûl ve tasdik etmektir... En faydalı ihlâs, riyâdan ve gösterişten kurtulmaktır... En faydalı hayâ, hoşuna giden bir şeyi Allahü teâlâdan isteyip, sonra da O'nun rızâsına uygun olmayan işi yapmamaktır... En faydalı şükür, yapılan günahları Allahü teâlânın setredip (gizleyip) hiçbir kuluna bildirmediğini, bilmektir. En faydalı zenginlik, fakirlik ve fakirlik korkusunu gideren şeydir... En güzel fakirlik, sabredip, durumundan şikâyette bulunmadan, sebeplere yapışıp, elinden geldiği kadar çalışıp, Allahü teâlâdan gelen her şeye rızâ ve hoşnutluk göstermektir... En üstün sebât ve azim, fırsatlar doğup, herkesin gaflet içerisinde bulunduğu, dünyâ işlerine dalıp, âhireti unuttuğu zaman, gevşekliği, sonra yaparım demeyi bırakıp, dünya ve âhirete yarar işler yapmaktır... En kıymetli sabır, nefsin arzu ve isteklerine karşı çıkarken, tahammüllü ve dayanıklı olmak, bu hususta en ufak bir fütur ve gevşeklik, âcizlik göstermemektir...
En değerli amel, yapıldığında zarar getirmeyen ve Allahü teâlânın katında kabûl olandır... En güzel vekar ve ağırbaşlılık, meseleleri enine, boyuna, son noktasına kadar düşünüp, üzerinde durmaktır. Bu, yapılan işin ne derecede fayda sağlayacağını, herhangi bir zararın doğup doğmayacağını bilmeyi temîn eder. Böyle yapan kimse, günahlardan kendisini koruduğu gibi, kıyamet gününde kendisine gıpta edilen, imrenilen kimselerden olur.