Kötülük Yaparsan Peşinden Iyilik Yap
Ömer bin Sa'd'ın rivâyet ettiği hadis-i şerifte, Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdu ki: "Ben şu Müslümana hayret ederim: Ona bir musibet geldiğinde sabreder, hayır gelirse Allaha hamd eder ve şükreder. Muhakkak bu Müslümana her şeyde mükâfat verilir. Hattâ ağzına kaldırdığı lokma için dahi."
Câbir "radıyallahü anh" dedi ki: Resûlullah Efendimiz Talha bin Ubeydullah "radıyallahü teâlâ anh" hazretlerine nazar etti ve buyurdular ki: (Yeryüzünde yürüyenlerden nezrini yerine getiren bir kimseye bakmayı seven, buna baksın!)
Ebû Hüreyre'den "radıyallahü anh" nakledilmiştir. Buyurdu ki: Resûlullah Efendimiz Sebir dağına vardılar. Ebû Bekr, Ömer, Osmân, Ali, Talha ve Zübeyr "radıyallahü anhüm" de berâber idiler. Sebir dağı hareket etti. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: (Sâkin ol! Senin üzerinde, Peygamber, Sıddik ve şehidler var!)
Enes'den "radıyallahü anh" nakl edilmiştir. Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: (Her ümmetin bir emini vardır. Bu ümmetin emini Ebû Ubeyde bin Cerrâh'tır.)
Sa'd bin Ebi Vakkâs'dan "radıyallahü anh" rivâyet olunmuştur. Resûlullah Efendimiz Uhud günü buyurdular ki: (Yâ Rabbi! Attığını isâbet ettir, duâsını kabûl et!)
Yine Sa'd hazretlerinden rivâyet olunmuştur. Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: (Yâ Rabbi! Sa'd sana duâ ettiği zamân kabul et!)
Hazreti Câbir'den "radıyallahü anh" rivâyettir ki, Sa'd "radıyallahü anh" Resûlullah Efendimiz ile karşılaştı. Buyurdu ki: (Bu benim dayımdır!) Mu'âz bin Cebel (radıyallahü anh), yolculuğa çıkacaktı. Resûlullah Efendimizin huzûr-i saadetlerine gelip nasihat istedi. Resûlullah Efendimiz; "Allahü teâlâya ibâdet et! O'na hiçbir şeyi ortak koşma. Kötülük yaptığın zaman peşinden iyilik yap. Ahlâkını güzelleştir" buyurdu.
Ebû Hüreyre'nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifte; "Bir kimse, tanıdığının mezarı başına gidip selâm verince, meyyit onu tanır ve selâmına cevap verir. Tanımadığı kimsenin kabrine gidip selâm verince, meyyit selâmına cevap verir" buyuruldu.