Kuşlara Yem Veren Mecûsî
"Haramdan nasıl korunurum?"Bir gün birisi, bu mübarek zata; "Gözümü yabancı kadınlara bakmaktan nasıl koruyabilirim?" diye sordu. Cüneyd-i Bağdâdi de; "Yabancı kadını gördüğün zaman, Allahü teâlânın seni, senin o kadını görmenden daha iyi gördüğünü hatırla" buyurdu.
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri bir kış gününde Bağdad camilerinin önünde bir mecûsinin kuşlara yem attığını görüp ona şöyle dedi:
-Sen hayır yapıyorum diye kendini boşuna aldatıyorsun. Allahü teala, evvelâ imanı farz kılmış, geri kalan hayır hasenatı ondan sonra emretmiştir, iman etmedikçe senin bu yaptığın iyilik Allah indinde makbul değildir.
Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin bu sözlerine mecûsinin cevabı şöyle oldu:
-Ben de biliyorum kabul olunmayacağını. Fakat Allah bu yaptığımı görmez, bilmez mi?
Cüneyd-i Bağdadi de;
-Elbette görür ve bilir, deyince, mecûsi;
-Öyleyse o da bana yeter, deyip kendi bildiğine devam etti...
Cüneyd-i Bağdadi hazretleri bundan sonrasını kendisi şöyle anlatıyor:
"O beni arzu etti ve kavuştu"
"Aradan hayli zaman geçti. Kâbe-i Muazzama'yı çok arzulamıştım. Hac mevsiminde Mescid-i Haram'a gelip tavaf yapmakta idim. Bu esnada bir adamın ellerini açmış Allaha yalvarmakta olduğunu, hatta gözlerinden sel gibi yaşlar akıttığını gördüm, iyice dikkat ettim, o zat karlı bir havada kuşlara yem veren mecûsi idi. Tavaftan sonra yanına yaklaşıp hemen kollarından yakaladım. Beni tanımıştı.
-İşte Allah gördü ve bildi, deyip hayretle yüzüme bakarak Kelime-i şehâdeti getirdi ve ruhunu gözümün önünde orada teslim etti.
O anda bana gaibden şöyle hitap olundu:
"Ya Cüneyd! Sen Beytimi arzu ederek geldin ona kavuştun. O ise beni arzu ederek geldi bana kavuştu."