Kur’ân-ı Kerîm Nazm-ı Ilâhîdir

Kur’ân-ı Kerîm Nazm-ı Ilâhîdir
Resûlullah Efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" en büyük mucizesi Kur'ân-ı kerimdir ki, o zaman, Arablarda, şiir, edebiyat, fesâhat ve belâgat, her şeyden ileri gidip en güvendikleri başarıları olduğu hâlde, Kur'ân-ı kerim karşısında, bir şey söyleyemediler. Kur'ân-ı kerim, nazm-ı ilâhidir. Kur'ân-ı kerimin kelimeleri Arabidir. Fakat bu kelimeleri yan yana dizen, Allahü teâlâdır. Kur'ân-ı kerimdeki Arabi kelimeler, Allahü teâlâ tarafından dizilmiş olarak âyetler hâlinde gelmiştir. Cebrâil ismindeki melek, bu âyetleri, bu kelimelerle ve bu harflerle okumuş, Resûlullah Efendimiz de mübârek kulakları ile işiterek, ezberlemiş ve hemen Eshâbına okumuştur.
Kur'ân-ı kerimde kimsenin yapamayacağı, söyleyemeyeceği şeyler sayılamayacak kadar çoktur. Burada altısını bildirelim:
Birincisi: Îcâz ve belâgattir. Yani az söz ile ve pürüzsüz ve kusursuz olarak, çok şey anlatmaktır.
İkincisi: Harfleri ve kelimeleri, Arab harflerine ve kelimelerine benzediği hâlde, âyetler, yani sözler ve cümleler, onların sözlerine ve şiirlerine ve hutbelerine hiç benzemiyor. Kur'ân-ı kerim, insan sözü değildir. Allah kelâmıdır. Kur'ân-ı kerimin yanında onların sözleri, cam parçalarının elmasa benzemesi gibidir. Dil mütehassısları bunu pek iyi görüyor ve teslim ediyor.
Üçüncüsü: Bir insan, Kur'ân-ı kerimi ne kadar çok okursa okusun bıkmıyor, usanmıyor. Arzûsu, hevesi, sevgisi ve zevki artıyor.
Dördüncüsü: Geçmiş insanların hâllerinden bilinen ve bilinmeyen birçok şey Kur'ân-ı kerimde bildirilmektedir.
Beşincisi: İleride olacak şeyleri bildirmektedir ki, bunlardan çoğu zamanla meydana çıkmış ve çıkmaktadır.
Altıncısı: Kimsenin hiçbir zamanda, hiçbir suretle bilemeyeceği ilimlerdir ki, Allahü teâlâ, ulûm-i evvelini ve âhırini Kur'ân-ı kerimde bildirmiştir...
Kur'ân-ı kerim, Kadir gecesinde inmeye başlamış ve hepsinin inmesi yirmi üç sene sürmüştür. Tevrât, İncil ve bütün kitaplar ve sahifeler ise, hepsi birden, bir defada inmişti. Hepsi, insan sözüne benziyordu ve lafızları mucize değildiler. Onun için çabuk bozuldu, değiştirildiler.

Fâtih'in, Kapısından Giremediği Dergâh!

Vehbi Tülek

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek