Kur’ân Okunan Evden Şeytanlar Kaçar
Hadis-i şerifte, (Ümmetimin yaptığı ibâdetlerin en kıymetlisi, Kur'ân-ı kerimi, Mushafa bakarak okumaktır) buyuruldu. Kur'ân-ı kerim okumanın en efdali, namazda okumaktır. Diğer bir hadis-i şerifte, (Namazda okunan Kur'ân, namaz dışında okunan Kur'ândan daha hayırlıdır) buyuruldu.
Hazret-i Ali "radıyallahü anh" buyurdu ki: (Namazda ayakta iken okunan Kur'ânın her harfi için yüz sevap verilir. Namaz dışında abdestli okuyunca, her harfi için yirmibeş sevap verilir. Abdestsiz okuyunca, on sevap verilir. Yürürken ve iş yaparken okuyunca, daha az sevap verilir. Manasını düşünerek bir âyet okumak, başka şey düşünerek, bütün Kur'ânı hatmetmekten daha çok sevaptır. Hâfızların, Kur'ân-ı kerimi teganni ederek mûsiki perdelerine uyarak okumaları, çok çirkin bidattir. Çok günâhtır. Kur'ân-ı kerimi, güzel ses ile, Allahtan korkarak ve hüzün ile okumalıdır.
Sûre veyâ âyet okumaya başlarken E'ûzü okumak, Fâtiha okumaya başlarken Besmele okumak da vâciptir. Diğer sûrelere başlarken Besmele okumak sünnettir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kur'ân-ı kerimi tecvid bilgisine uyarak okuyunca, her harfine yirmi sevap verilir. Tecvide uymazsa, on sevâp verilir.)
(Kur'ân-ı kerim okunan evden, Arş'a kadar nûr yükselir.)
Bir âyeti ezberledikden sonra unutmak, en büyük günâhlardandır. Ebû Hüreyre "radıyallahü anh" buyurdu ki: (Kur'ân okunan eve, bereket, iyilik gelir. Melekler oraya toplanır. Şeytânlar oradan kaçar.)
Kur'ân-ı kerimi dinlemek çok sevaptır. Hadis-i şerifte, (İnsanın dinlediği bir âyet, kıyâmette kendine nûr olur) buyuruldu.
Kur'ân-ı kerim okumayı geçim vâsıtası yapmamalıdır. Hadis-i şerifte, (Kur'ân-ı kerim okuyunca, Allahü teâlânın rızâsını ve Cenneti isteyiniz! Dünyâlık istemeyiniz! Bir zamân gelir ki, hâfızlar, Kur'ân-ı kerimi, insanlara yaklaşmak için vâsıta yaparlar) buyuruldu.
Kur'ân-ı kerimi kırk günde hatmetmek, yani başından sonuna kadar okumak müstehâbdır. Üç günden önce hatmetmek câiz değildir. Hatim sonunda yapılan duâ kabul olur.