Kusurlu Müslümana "fasık" Denir
Mümin ve Müslüman demek, Allahü teâlâ tarafından, Muhammed aleyhisselâm vâsıtası ile, insanlara bildirilmiş din bilgilerine inanan, kabul eden kimse demektir. Bu bilgiler Kur'ân-ı kerimde ve binlerce hadis-i şeriflerde bildirilmiştir. Bu bilgileri, Eshâb-ı kirâm Peygamberimizden işitmiş, Eshâb-ı kirâmdan sonra, ikinci ve üçüncü asırlarda gelen İslâm âlimleri de, Eshâb-ı kirâmdan işiterek veya bu işitenlerden işiterek kitaplarına yazmışlardır. Sonra gelenler arasında inanılması lâzım bilgilerde, yetmişüç ayrı fırka meydana gelmiştir. Bunlardan yalnız bir fırkası doğrudur. Bu doğru imanlı fırkaya Ehl-i sünnet denir. Şüpheli âyetleri ve hadisleri yanlış tevil ederek itikadı bozulan yetmişiki fırkaya Bid'at veya Dalâlet fırkaları denir. Bunlar da Müslümandır. Fakat (bozuk) yoldadırlar.
Manaları açık bildirilmiş olan, inanılacak şeylerde, Kur'ân-ı kerime ve hadis-i şeriflere yalnız kendi akıl ve görüşleri ile mâna vererek, imanı bozulan, kâfir olan kimseye (Mülhid) denir. Mülhid, kendini samimi Müslüman bilir. (Münâfık) ise Müslüman görünür. Fakat başka dindendir.
Müslüman olmak için, inanılması lâzım gelen bilgiler, yalnız inanılacak altı şey değildir. Meşhûr olan (Farz)ların yapılmasının lâzım olduğuna ve (Haram)ları yapmamak, bunlardan sakınmak lâzım olduğuna inanmak da, Müslüman olmak için lâzımdır. Farzları yapmanın ve haramlardan sakınmanın birinci vazife olduğunu kabul etmeyen kimsenin imanı gider. (Mürted) olur. Kabul edip de, nefsine ve fena arkadaşlara uyarak farzlardan bir veya birkaçını yapmayan yahut bir veya birkaç haram işleyen kimse, Müslümandır. Fakat, kusurlu, kabahatli Müslümandır. Böyle Müslümana (Fâsık) denir.
Farzları yapmaya ve haramlardan sakınmaya (İbâdet) yapmak denir. İbâdet yapmaya çalışan ve ibâdette kusuru olunca, hemen tevbe eden Müslümana (Sâlih) denir. Yalnız (Eşhedü en lâilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlüh) diyen ve manasını bilip inanan bir kâfir, o anda Müslüman olur ise de, sonra yavaş yavaş, iman edilecek altı şeyi ve her Müslüman için farz ve haram olan meşhur bilgileri öğrenmesi ve bilenlerin, yani Müslümanların buna öğretmeleri lâzımdır. Öğrenmezse Müslümanlıktan çıkar. (Mürted) olur.