Kutlu Talebe İmâm-ı Züfer
Dünyâya hiç meyletmedi...İmâm-ı Züfer hazretleri, ilimdeki yüksek derecesi yanında, güzel ahlâk ve fazilette de örnek insan oldu. Ömrünü ilme ve ibâdete verip dünyâya ve dünyâ malına hiç meyletmedi.
İmâm-ı Züfer, İmâm-ı A'zamın usûlü üzerine ictihâd ederdi. Çok ibâdet eden, doğru sözlü ve ilimde sağlam bir âlimdi.
Hocası İmâm-ı A'zamı düğününe dâvet etmişti. İmâm-ı A'zam, düğün töreninde yaptığı konuşmasında; "Züfer, Müslümanların imâmlarındandır. Şeref, haseb, neseb bakımından en tanınmışlardandır" diye talebesini övmüştür.
İmâm Züfer hazretleri; hocasının vefâtından sonra, 8 yıl gibi kısa bir müddet yaşadı. Bütün hayatı boyunca, onun mezhebini yaymaya çalıştı. Hocasına gerek hayatında, gerek vefâtından sonra; hiç muhâlefet etmemiştir.
Vefâtı yaklaştığı zaman...
Bu mübarek zatın vefâtı yaklaştığı zaman, dostları kendisinden vasiyette bulunmasını istediler. O da buyurdu ki:
"Şu malım, hanımımındır. Şunlar da, kardeşimin oğlunundur!"
Orada bulunanlar mübareğin bu sözlerine şaşırdılar! Çünkü kardeşi varken, kardeş oğluna mal düşmezdi! Vefâtından sonra kardeşi, onun zevcesini aldı. Bir oğlu oldu. Malları o oğluna kalınca; İmâm Züfer hazretlerinin kerâmeti anlaşıldı!..