Mâlikî Fıkıh âlimi Abdullah Menûfî
Kıymetli talebeler yetiştirdiAbdullah bin Muhammed Menûfi, dokuz yaşında Süleymân Tenûhi Şâzili'nin terbiyesine verildi. Henüz çocukken temel din bilgilerini öğrenip, Kur'ân-ı kerimi ezberledi. Daha küçük yaşta evliyâlık hâlleri görüldü. Rükneddin bin Kûbi, Şemsüddin Tûnusi, Kâdi Nâsiruddin'in babası, Şerâfüddin Zevâvi, Şihâbüddin Merhal, Celâlüddin İmâm-ül-Fâdiliyyet-il-Mu'ber, Mecdüddin Akfehsi gibi birçok âlimden ilim öğrendi. Süleymân Tenûhi Magribi Sâzili'nin sohbetlerinde yetişip, vilâyet derecelerinde yükseldi. Mâliki mezhebi fıkıh bilgilerinde, tefsir ve Arabi ilimlerde âlim oldu. "İnsanlardan tamâmen kesilip, onlardan uzaklaşmak için Resûlullah efendimizden mânen izin istedim. İzin vermediler" buyurmuştur.
Abdullah bin Muhammed Menûfi'ye zamânın sultanı vazife vermek istedi. İlimle, insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatmakla meşgul olduğundan kabul etmedi. Kıymetli talebeler yetiştirdi. Sâlih insanların yetişmesine sebeb oldu.
Abdullah Menûfi, Mâliki mezhebine göre fetvâ verirdi. Yûsuf Nebhâni hazretleri Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ'da diyor ki:
"Mısır'daki evliyâ arasında, İmâm-ı Şâfii'den sonra en üstünü Ahmed-i Bedevi'dir. Ondan sonra Seyyidet Nefise'dir. Sonra Şerâfeddin-i Kürdi, sonra Abdullah Menûfi Şâzili'dir."
"Minnet yükü altına girme"
Vefat ederken son sözleri şunlar oldu:
"Kimsenin nimetine nail olmakla minnet yükü altına girme. İnsanların minnetlerinin kalbe tesiri, mızrakların tesirinden daha şiddetlidir. Sen daima Allahü teâlânın verdiğine razı olarak sabret. Çünkü sabır, büyük bir müdafaa siperidir. Yavrularım! Allahü teâlâ sevdiği kimselere iyi işler yapmak nasib eder. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki; (Cenab-ı Hak bir kuluna hayır murad edince, iyiliğini vefalı kimselere sarf ettirir.) Allahü teâlâya dua edin. O, duaları kabul eden en hayırlı Rab'dır."
Bu mübarek zat vefât ederken yanında bulunan herkes bedeninden etrafa güzel kokular yayıldığına şahit oldular...