Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti
Kestel Câmii vakfiyesi özetle şöyledir: "Hamdü senâ Allahü teâlâya mahsustur. O'nun Resûlü'ne salât ve selâm ederim. Kullarına rahmetini ihsân etmekle kalplerini nûrlandırmış ve bunlar arasında zenginleri de hayır yapmak, kendilerine ihsân ettiği mallarını sırf Allahü teâlâdan sevap umarak ve rızâsına tâlip olarak herkese faydalı şeyleri vakfetmekle seçip ayırmış ve cömert zenginlere dünyânın ve dünyâ zevklerinin fâni, geçici, âhiretin ve onun nişanlarının bâkî, kalıcı olduğunu ilhâm buyurmuştur.
Cenâb-ı Hak insanı şu fâni dünyâda, bâkî ve ebedî olan âhirete azık toplamak için yarattı. Dünyâda yarattığı cevher ve mâdenleri ve mallarını da, Cennet'in yüksek makamlarını onlarla elde etmek için bu hikmetle yarattı. Dünyânın yokluğa gidişi ve âhiretin bâkî ve ebediyete mazhâr olduğu, Kur'ân-ı kerîmde bildirildi. Sonra âhiret için azık tedârik etmek ve muhtaç olanlara yardım husûsunda teşvikte bulunuldu. Mescid yapanlar ve tâmir edenlerin fazîletleri bildirildi. Biliniz ki, günâhı çok ve ayakların toprağı olarak şu sayfaları karalayan ve suçunu, kusûrunu îtirâf eden ve Rabbin rahmetini ve yardımını uman Van'da doğan Bursa'da oturan Muhammed bin Molla Bistam bin Molla Rüstem bin Şeyh Halil şöyle der:
Tefekkür ederek dünyânın karar yeri olmadığını ve insanın elde ettiği malların ancak günâh ve zarardan ibâret bulunduğunu ve âhiret için dünyâ servetlerine dalıp infak ve tasadduk yönünden geçmenin mutlaka kötü bir alışkanlıktan ibâret olduğunu anlayınca, Bursa'da Kestel kariyesinde cenâb-ı Hakk'ın bana ihsân ettiği mal ile içinde Müslümanların her namazı ve bilhassa cumâ ve bayram namazlarını edâ etmeleri için bir mescid ve câmi yaptırdım.