Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'den Mescid-i Aksâ'ya götürüldüğü, Kur'ân-ı kerimde açıkça bildiriliyor. Buna inanmayan kâfir olur. Mescid-i Aksâ'dan göğe çıkarıldığını meşhûr hadisler haber veriyor. Buna inanmayan ise, bid'at ehli ve fâsık olur.
Mîracın uyanık iken ve ceset ile olduğunu, Eshâb-ı kirâmın ve tâbiînin ve hadis âlimlerinin ve fıkıh âlimlerinin ve kelâm âlimlerinin çoğunluğu haber vermişlerdir. Böyle olduğunu sahih hadisler de açıklamaktadır. Mîraç çok defa olmuştu. Bunlardan biri uyanık iken ve ceset ile idi. Ötekiler yalnız ruh ile idi. Hazreti Âişe rüyâda ruh ile olan mîraçlardan birini haber vermektedir. Onun bu haberi, uyanık iken ceset ile olan mîracın yok olduğunu göstermez. Bununla berâber, İslâm âlimleri söz birliği ile bildiriyorlar ki: Peygamberlerin rüyâları vahiydir. Bunlarda şüphe etmeye yol yoktur. Gözleri kapalı iken, mübârek kalpleri uyanıktır. Önceden ruh ile olan mîraçlar, ceset ile olacak mîraca hazırlamak için idi...
Kâfirler, mîraca inanmadıkları ve imtihan ederek Mescid-i Aksâdan bilgi istedikleri için, İsrâ sûresinde, Mescid-i Aksâ'ya kadar götürüldüğü açıkça bildirildi. Bu sûrede, (Âyetlerimi göstermek için götürdüm) buyurulması, göklere çıkarıldığını gösteriyor. Bu sûrenin altmışıncı âyetinin meâl-i şerifi, (Sana gösterdiğimiz rü'yâyı insanlara fitne yaptık)dır. Burada bildirilen rüyâ, Mîracı haber vermektedir. Evet, (Mekke'ye gidip Eshâbı ile tavâf yapacağını gördüğü rüyâdır. Bu rüyâyı Eshâbına haber verdiği sene Mekke'ye girmeyip, Hudeybiye'den geri döndükleri için, münâfıklar fitne çıkarmışlardı) da denildi. Hâlbuki rüyâyı o sene görmemişti ki, fitneye sebep olabilsin!
Tefsîr âlimlerinin çoğu, buradaki rüyâ kelimesinin uyanık iken gece görmek için kullanıldığını bildirmişlerdir. Meşhûr şair Mütenebbî divânından buna misâl göstermişlerdir. Bâtıl fırkalarda olanlar, "Mîrac ceset ile yolculuk değil, hâlleri ve makamları geçerek ruhun yükselmesidir" dediler ki, bu sözleri küfür ve ilhâddır.